
Bildiğiniz gibi metal işkolunda toplu sözleşme süreci devam ediyor. Masanın bir tarafında metal patronları sendikası MESS, diğer tarafında ise metal işkolunda örgütlü işçi sendikaları Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş bulunuyor. MESS’in düşük ücret zammı teklifinde ısrar etmesi sonucu görüşmeler tıkandı ve uyuşmazlık tutanağı tutuldu, süreç grev aşamasına vardı. MESS 130 binden fazla metal işçisi için ilk altı aylık ücret zam teklifini yüzde 12 olarak belirlemiştir. Baskılar üzerine bu teklifini yüzde 17’ye çıkardı. Teklif edilen bu ücret zammı tam bir pervasızlıktır, metal işçisini yoksulluğa ve sefalete itmekten başka bir şey değildir.
Siyasi iktidar enflasyon rakamlarına TÜİK aracılığıyla takla attırmış durumdadır. Bu yüzden ne TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına ne de MESS’in dayattığı zam oranlarına göre ücret artışı sağlanmalıdır. Aldığımız ücretin karşılığı olarak çarşıda, pazarda durum ortadadır. Bu yüzden biz emekçilerin gerçek anlamda tüketim kalemleri göz önünde bulundurularak bir ücret zammı oranı belirlenmeli ve ücret artışları sağlanmalıdır. Metal patronları sadece döviz kuru oynaklığından bile kasalarını doldurmuş, taşırmışlardır. Fakat kârlılıkları artmasına, işgücü maliyetleri düşmesine rağmen işçiye zırnık koklatmamak için yemin etmiş durumdadırlar. Bu pervasız tutumlarının tek açıklaması olabilir, o da daha işçinin örgütlü mücadelesiyle karşılaşmamış olmalarıdır. Metal işçileri olarak MESS’in düşük ücret zam dayatmalarına karşı durmalıyız. Üretimden gelen gücümüzü kullanabilmek için birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz.