Gencecik bir tıp fakültesi öğrencisi olan Enes Kara intihar etti. Geriye bıraktığı not ve video kaydında ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskılardan ve yaşadığı gelecek kaygısından bahseden Enes’in son sözlerinden biri şu oldu: “Türkiye’de hiçbir genç geleceğe umutla bakamıyor.” Türkiye’de hüküm süren rejimin çok yönlü baskıcı uygulamaları, kişiyi ve toplumu ezip anlamsızlaştıran kapitalizmle birleşerek gençlerin üzerine bir karabasan gibi çöküyor. İşsizliğin, yoksulluğun, gelecek kaygısının, baskı ve zorbalığın arttığı, özgürlüklerin yok edildiği, insanın bir mengeneye sıkıştırıldığı koşullara dayanamayan gencecik bir hekim adayı yaşamına son verdi.
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara’nın cansız bedeni 10 Ocak sabahı bulundu. Yaşamına son vermeden önce kaydettiği videoda ailesinin baskılarından ve cemaat yurdundaki uygulamalardan şikâyetçi olan Kara “İçinde bulunduğum durumdan tüm yaşama hevesimi, sevincimi kaybettim” diyordu. Sıra arkadaşları üniversitede bir tören gerçekleştirirken Enes’in ardından şöyle bir mesaj paylaştılar: “Arkadaşımızın intihar etmesinin sebebi; bizlere baskıdan mobbingden, gelecek kaygısından, yoksulluktan, güvencesiz ve kölece çalışma koşullarından başka verecek şeyi kalmayan bu düzendir. Artık bizler geleceksizleştirilmek istemiyoruz, ölmek istemiyoruz, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!”
Geleceğini Arayan Gençlik: Yarınlar İçin Mücadele Edelim [1] kampanyamızı başlatırken şunları yazmıştık: “On milyonlarca genç, en verimli oldukları dönemde iş bulamıyor. İşsizlik, insanı bir boşluğa fırlatıp toplumsal dayanak noktalarını yok ediyor. İşsizlik ve gelecek kaygısı büyük bir endişeye, endişe ise umutsuzluğa ve depresyona yol açıyor. Öz saygılarını kaybeden gençler, kimlik bunalımına düşüyor ve psikolojik sorunlarla boğuşuyor. Yani sömürü düzeni gençliğin enerjisini emiyor ve onları pasifleştiriyor.
Toplumsal ilişkileri çürüten, insani değerleri aşındıran, rekabeti körükleyen, insanları bencilleştiren kapitalizmdir. Savaşlar ve sefalet dört bir yanda, haksızlıklar, adaletsizlikler her yanı sarmış durumda. Özgürlükler kısıtlanıyor, baskı ve yasaklar artıyor. Sanki bir deli gömleğine hapsedilmişiz; nefes alamıyor, boğuluyoruz. Bu düzen yoksulluk düzenidir, geleceksizlik düzenidir. Hayatı çoraklaştıran, çölleştiren bir düzendir bu!” Enes’in intiharına neden olan işte tüm bunlardır. Enes’i canına kıymaya sürükleyen bu sömürü ve zorbalık düzenidir. Bu düzene karşı öfkemizi bileyip güçlü bir birliktelik sağlamazsak daha nice Eneslerimiz yok olup gidecek.