2022’ye girerken İşçi Dayanışması’nda yaptığımız değerlendirmede “Emekçilerin İsyan Fırtınası Durmadı, Esmeye Devam Edecek” demiştik: Nitekim 2022 Kazakistan işçi sınıfının öfke patlamasıyla açıldı. LPG fiyatlarının 60 tengeden 120 tengeye (Kazak para birimi) çıkartılması, emekçilerin biriken öfkesinin patlamasına neden oldu. 2 Ocakta petrol işçilerinin başını çektiği Janaözen kentinde başlayan gösteriler hızla diğer kentlere ve ülkeye yayılarak bir isyana dönüştü. İşsizliğe, artan yoksulluğa, demokratik hak ve özgürlükleri yok eden, sendikaları kapatan, tepeden tırnağa yolsuzluğa ve rüşvete gömülen diktatörlük rejimine karşı ayağa kalkan Kazakistan işçi sınıfı ülkeyi tam anlamıyla salladı. Meydanlara dökülen emekçileri “terörist” ilan eden rejim, Rusya’yı yardıma çağırarak ve silaha başvurarak “düzen” sağladı. Emekçilerin öfkesini yatıştırmak için rejimin tepesindeki kimi yöneticiler görevden alınırken, ekonomik iyileştirmeler yapılacağı sözü verildi. Sendikaların bile yasaklandığı ülkede işçi sınıfı örgütsüz olduğu için rejim şimdilik amacına ulaşmıştır. Fakat egemenler ne yaparlarsa yapsınlar işçi sınıfının kapitalizme karşı isyanını engelleyemeyecekler. İsyan edip ayağa kalkan işçi sınıfı örgütlü bir güç haline gelmesi gerektiğini de eninde sonunda öğrenecektir. İşçi sınıfı devrimci örgütlü bir güce ve önderliğe kavuştuğunda, işte o zaman kapitalizmi yerle bir edecektir!
İran’da protestolar sürüyor: “Vallahi devrileceksiniz!”
2020 ve 2021 yılları boyunca işçi ve emekçilerin protestolarının etkisi altında olan İran’da 2022’de de öfke dinmiş değil; İran’ın cesur işçi ve emekçileri baskıcı ve zalim rejime rağmen tepkilerini meydanlarda haykırmaya devam ediyor.
İran’ın farklı eyaletlerinde çeşitli sektörlerden işçiler geçtiğimiz günlerde sokaklara çıkarken öğretmenler de 13 Ocakta ülke genelinde yeniden meydanlara çıktılar. 2021’in son aylarında sayısız eylem düzenleyen öğretmenler, artan ve çözülmeyen sorunları nedeniyle 100’den fazla şehirde eylemler düzenlediler. Düşük ücretlere ve emeklilik haklarına yönelik saldırılar nedeniyle rejimi protesto ettiler. Rejimin öğretmenler için getirmek istediği deneyim ve performansa dayalı yeni not sistemi de eylemlerde protesto edildi.
Tahran’da parlamento binası önünde, eyalet ve şehirlerde devlet daireleri önünde toplanan öğretmenler uzun süredir dillendirdikleri taleplerini bir kez daha cesur sloganlar ve konuşmalar eşliğinde haykırdılar. Şiraz’da düzenlenen eylemler sırasında konuşma yapan bir öğretmen rejime ve sefahat içinde yaşayan iktidardakilere şöyle seslendi: “Ey İran tarihinin korkakları! Vallahi devrileceksiniz! Biz buradayız, çünkü burası bizim gerçek sınıfımız. Bir öğretmenin işi öğretmektir. Bugün zimmete para geçirenlere büyük bir ders vereceğiz. Hırsızlara büyük bir ders vereceğiz. Sahte dindarlıklarının, makamlarının ve din adamı kılıklarının arkasına saklanan hırsızlara büyük bir ders vereceğiz!”
Öğretmenler tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmasını da talep ederek mücadelede ısrarcı olduklarını bir kez daha gösterdiler.
Güney Afrika: Clover işçilerinden grev ve sınıf dayanışması
Güney Afrika’nın en büyük süt ve süt ürünleri şirketi Clover’da çalışan işçiler 22 Kasımdan bu yana grevde. Clover’ın yüzde 20’lik maaş kesintisini, 9 saatlik vardiyadan 12 saatlik vardiyaya geçilmesini, pazar günleri ve resmi tatillerde çalışmanın zorunlu hale getirilmesini öngören “büyük yeniden yapılanma” girişimi Clover işçilerinin direnişiyle karşılaştı. Gıda ve Müttefik İşçi Sendikası (FAWU) ve Güney Afrika Genel Sanayi İşçileri Sendikası (GIWUSA) üyesi olan işçiler, işçi düşmanı şirketin saldırılarına karşı başlattıkları grevlerini kararlılıkla sürdürüyorlar.
Clover’da binlerce işçi, şirketin övündüğü yüksek kâr oranlarına rağmen düşük ücretle çalıştırılıyor. İsrailli şirket Milco SA bünyesine giren ve “istihdam yaratma” vaatleri sunan Clover’da, şirketin satıldığı 2019’dan bu yana 2 binin üzerinde işçi işten çıkarıldı. Buna ek olarak zorla işten çıkarma anlamına gelen “Gönüllü Kıdem Paketleri” adı altında yüzlerce işçinin daha işten çıkarılması, şirkete bağlı 4 şubenin kapatılması planlanıyor. Clover işçileri bu saldırılara karşı greve çıkarken, aynı zamanda İsrail’in Filistin halkına yönelik zulmüne karşı Filistin halkı ile dayanışma içinde bulunuyor. Sendikanın yaptığı açıklamada işçi sınıfının uluslararası dayanışmasına vurgu yapılıyor, maaş kesintileri dâhil olmak üzere kemer sıkma programının kaldırılması, işten çıkarılan tüm işçilerin koşulsuz olarak yeniden işe alınması ve Clover’ın kamulaştırılması talep ediliyor.
İkinci ayı geride kalan 5 bin işçinin grevi, sendikalarının bağlı olduğu Güney Afrika Sendikalar Federasyonu’na (SAFTU) üye diğer sendikaların, emek yanlısı kurumların, çeşitli insan hakları örgütlerinin, Clover ürünlerini boykot eden halkın desteğiyle ve uluslararası dayanışmayla güç kazanarak büyüyor.
ABD’de market işçileri grevde!
ABD’nin Colorado eyaletinde dünyanın en büyük market zincirlerinden olan Kroger’a bağlı King Soopers marketlerinde çalışan 8 binden fazla işçi 12 Ocakta greve çıktı. Market işçilerinin örgütlü olduğu Uluslararası Birleşik Gıda ve Ticaret İşçileri Sendikası ile Kroger yönetimi arasında gerçekleşen toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler üç haftalık greve başladılar.
Başkent Denver’de kiralar 2000 doları aştığı halde market işçilerinin aldığı en yüksek maaş 3100 dolar civarında. İşçiler artık barınma ve beslenme gibi en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını dile getiriyorlar. Asgari ücretten sadece 0,13 dolar fazla olan saatlik ücretlerine 6 dolar zam yapılmasını, emekli maaşlarının ve iş güvenliği önlemlerinin arttırılmasını talep ediyorlar.
İşçiler, şirketin 2020’de 2,6 milyar dolar rekor kâr açıkladığını, kârın 2021 yılında daha da büyüdüğünü söylüyorlar. 77 markette grev gerçekleştiren işçiler, “biz olmadan marketlerinin bir işe yaramadığını anlamaları gerekiyor” diyerek greve devam ediyorlar.
Romanya’da farklı sektörlerden işçiler düşük ücretlere karşı grevde!
Romanya’nın başkenti Bükreş’te ulaştırma işçileri, ücret kesintileri nedeniyle 20 Ocakta greve başladı. Bükreş Taşımacılık Şirketinde (STB) çalışan yüzlerce işçi, 2022 yılı için belirlenen düşük ücretleri protesto etmek için 19 Ocakta STB genel merkezinin önünde protesto gösterisi düzenledi. Ancak talepleri dikkate alınmayan işçiler, 20 Ocak sabahı iş bıraktılar. Belediyeye ait STB’de başlayan grev Bükreş Yüksek Mahkemesi tarafından yasadışı ilan edildi. Fakat mahkemenin sermaye yanlısı kararını tanımayan işçiler, greve devam ediyorlar.
Taşıma işçilerinin yanı sıra başta öğretmenler olmak üzere kamu işçileri de ücret kesintilerine karşı çeşitli grevler gerçekleştiriyorlar. 19 Ocakta ülkenin iki büyük öğretmen sendikası, yüzde 8,2’lik enflasyon karşısında hükümetin yüzde 4,5’lik zam önerisini protesto etmek için uyarı grevinde bulundu. Ayrıca sağlık ve medya çalışanları da ücretlerine zam yapılmaması nedeniyle protesto gösterileri düzenliyorlar. İşçiler pandemi koşullarına rağmen çalışmaktan geri durmadıklarını, ücretlerinin erimesine izin vermeyeceklerini haykırıyorlar.