
İstanbul’da derneğimizin bir gençlik etkinliği oldu. Bu etkinliğe bizim de katılma şansımız oldu. Etkinlikten bir gün önce İstanbul’a gittik ve abilerimiz, ablalarımız bizi evlerinde ağırladı. Aramızda ilk kez bu heyecanı yaşayan arkadaşlarımız da vardı. Aslında hepimiz yoldayken bile çok heyecanlıydık. Bizi çok güzel bir etkinliğin beklediğini biliyorduk. Kaldığımız evlerde de bize o kadar samimi davrandılar ki, o kadar sıcak davrandılar ki hiç yabancılık çekmedik. Bir kez daha ne kadar büyük bir aile olduğumuzu hissettik.
Etkinlik salonunun tıka basa dolu olması müthiş bir şeydi bizim için. Bunca gencin yoğun katılımı bizler için büyüleyiciydi. Etkinlikte şiirler okundu, şarkılar söylendi. Hepimizin ortak sorunlarından bahsedildi. Kimimizin sözlerle, şiirlerle anlatılan özgürlük vurgusu dikkatini çekerken kimimiz nasıl bir dünyada yaşadığımız gerçeğine kulak kabarttı. Bu kapitalist düzen gerçekten de özgürlüklerimizi elimizden alıyor. Bizleri karamsar bir dünyaya mahkûm ediyor. Kaygı dolu bir nesil yaratıyor. Etkinlik sonrası birçok genç arkadaşla sohbet ettik. Bizde de var olan gelecek kaygıları, iş bulamama, sınav kaygıları gibi birçok ortak sorunumuzu paylaştık. Çözüm yolunu tartıştık. Dünyada bunca sorun yaşanırken, hepimizin üzerinde kara bulutlar dolaşırken bizim özellikle gençler olarak sorunlarımızı konuşmamız, bir araya gelmemiz ve mücadele ederek çözüm aramamız çok önemli. Ve bunu UİD-DER sayesinde öğreniyoruz.
“Biz yeni bir dünya kuracağız” diyen şarkımızla yaşadığımız dünyanın kahredici bir durumda olduğunu, sürekli bir kısır döngüde yaşadığımızı anlıyoruz ve yepyeni bir dünya kurmanın gerekliliğini kavrıyoruz. “Yumruk” şarkımız bizim coşkumuzu hepten arttırdı ve bu düzene inmesi gereken yumruğun gerekliliğini hissettirdi. Okunan şiirler içimizde umudumuzu daha da büyüttü, pekiştirdi.
Etkinlik sonrasında sohbetlerimiz bizlerde ufuklar açtı, olumlu etkiler yarattı. Etkinlik için çok emek harcanmıştı elbette ve bu emeğin karşılığını hepimiz çok güzel bir şekilde aldık. UİD-DER bize hayatın tüm gerçekliğini gösteriyor ve nasıl mücadele edeceğimizi, bu sistemle nasıl savaşacağımızı öğretiyor. Bizler de oradaki genç arkadaşlarımız gibi kimimiz okuyan, kimimiz çalışan, kimimiz hem okuyup hem çalışan, aynı hikâyenin, aynı sınıfın insanlarıyız. Aynı kaygıları ve stresi yaşayan milyonlarca insan için tek moral ve çıkış yolunun mücadele olduğunu etkinliğin sonunda salondaki gençlerin coşkusundan anlayabiliyorduk. UİD-DER gençlerde mücadele ateşini harlıyor. Bizim için de bu etkinlik umutların yeniden yeşerdiği bir gün oldu. UİD-DER’in bir parçası olmak bizleri gururlandırıyor.
İşçi sınıfının bütün gençlerine çağrımızdır: sizler de birlik olmanın coşkusunu yaşamak, bir arada olmanın sevincini paylaşmak istiyorsanız bu zor koşulları ve bu düzeni yıkmak için hepiniz UİD-DER’e gelin. Umutlu olmanın coşkusunu işçi sınıfının gençleri olarak hep beraber yaşayalım. Biz birlik olduğumuz sürece, vazgeçmeyip inançla devam ettiğimiz sürece başarabiliriz.