
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Şubat ayında gerçekleşen iş cinayetleri raporunu açıkladı. Meclisin ulusal ve yerel basından, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, meslek örgütleri ve sendikalardan elde ettiği bilgilere dayanarak hazırladığı rapora göre Şubat ayında en az 106 işçi çalışırken hayatını kaybetti.
Ölümler en çok inşaat/yol, tarım/orman, taşımacılık, ticaret/büro/eğitim, sağlık, madencilik, tekstil, metal, konaklama, belediye/genel işler, gemi/tersane ve güvenlik işkollarında meydana geldi. İş kolları arasında en fazla ölüm yüzde 21 oranıyla inşaat/yol iş kolunda oldu. Ölüm nedenleri arasında yüzde 19 ile yüksekten düşme, yüzde 18 ile trafik/servis kazası ve yine yüzde 18 ile ezilme/göçük ilk sıralarda yer alırken kalp krizi yüzde 13 ile dördüncü sırada yer aldı.
Geçen hafta Akkuyu Nükleer Güç Santralinde kısa aralıklarla 3 servis kazası yaşandı. Fabrika ya da tarım işçilerini taşıyan servislerin kaza haberleri her gün basına yansıyor. Denetlemenin söz konusu dahi olmadığı, işçi canının hiçe sayıldığı servis koşulları ölüme davetiye çıkarıyor. Uzun ve yorucu iş saatleri, yeterince dinlenememek, sağlıklı beslenememek, düşük ücretler nedeniyle yaşanan geçim sıkıntısının yarattığı sürekli kaygı durumu kalp krizinden ölümleri arttırıyor. Bu durum iş kazalarının ve iş cinayetlerinin koruyucu ekipmanların olmamasıyla sınırlı bir sorun olmadığını, işçilerin aldığı ücretten güvenceli çalışmasına ve iş dışında ne kadar kaliteli zaman geçirebildiğine kadar pek çok faktörün iş cinayetlerinde rol oynadığını gösteriyor.
İSİG Meclisinin raporuna göre ölenlerin 10’u göçmen işçi. Fakat raporda da belirtildiği üzere göçmen işçiler kayıt dışı çalıştırılıyor ve bu nedenle tespit edilenden daha fazla sayıda göçmenin iş cinayetinde hayatını kaybettiğini tahmin etmek zor değil. Ölen işçilerin 31’i 51 yaş üstü, 3’ü de çocuk işçi. Çocuk işçilerin biri tarım işçisi, biri motor kurye, bir diğeri ise stajyer işçi. Yüzde 3,8’i yani 4’ü ise sendikalı işçiler. İSİG meclisi raporunda, ölen işçilerin bağlı olduğu sendikalar açıklama yapmadığı için sendikalı işçi sayısının tam olarak tespit edilemediğini belirtiyor, bu sayının daha fazla olduğunun altını çiziyor.
Patronlar iş güvenliği önlemlerini almıyor, devlet gerekli denetimleri yapmıyor, işçi ölümlerine neden olan patronlara ödül gibi cezalar veriliyor. 2022 yılının ilk 2 ayında en az 225 işçi kardeşimizi iş cinayetlerinde kaybettik. Her bir işçi ölümü işçi ailelerinin ocağına düşen ateş, annesiz, babasız kalan çocuklar, yarım kalmış hayaller, umutlar demek. İşçi ölümleri ne kaderdir ne de işçi olmanın fıtratında iş kazasında ölmek var. İşçiler örgütlü olursa, işyerlerinde gerekli önlemleri aldırabilir ve çalışma koşullarını düzeltebilirler. İşçilerin tek güvencesi örgütlülüğüdür.