UİD-DER Gebze Temsilciliği olarak 27 Kasım 2008 tarihinde Petrol-İş Gebze şubesinde ABD’de başlayan ve tüm dünyayı saran 1929 bunalımını konu alan bir etkinlik düzenledik. Etkinliğe başlamadan önce İşçi Dayanışması bültenini işçi arkadaşlarımıza dağıtarak işçi arkadaşlarımızla sohbetler ettik. Etkinliğimize Petrol-İş Gebze şube başkanı Süleyman Akyüz’ün açılış konuşması ile başlandı. Konuşmasında başkan, ekonomik krizin işçileri nasıl etkilediğine ve nasıl etkileyeceğine değindi. Konuşmasını işçileri 30 Kasımda Gebze’de yapılacak mitinge katılmaya davet ederek bitirdi. Daha sonra dernek temsilcimiz derneğimizi tanıtan kısa bir sunum yaptı. Dernek faaliyetlerimizi anlattı ve tüm işçi arkadaşları derneğimize davet etti. Ardından sunumu yapan arkadaşımız, ekonomik krizin nasıl hissedilmeye başlandığını ve giderek yayıldığını anlattı. Patronlar sınıfı ve onun sözcülerinin krizin Türkiye’yi etkilemeyeceği yalanını bizlere medyası, hükümet yetkilileri ve politikacıları aracılığı ile pompaladıklarına değindi. Sistemin krizlerden çıkmak ve yeni yatırım alanları yaratmak için paylaşım savaşlarına ihtiyaç duyduğundan bahsetti. İşçi sınıfının geçmişte yaşadıklarının geleceğe ışık tuttuğunu söyledi ve belgeselde izleyeceklerimizin önemli olduğunu ifade etti. Sonrasında belgeseli izlemeye başladık.
Belgesel işçi arkadaşlarımız tarafından büyük bir dikkatle izlendi. Birbiri ardına kapanan fabrikalar, artan işsizlik ve bir tabak çorba için uzayan devasa kuyruklar üzüntü içinde izlendi. Artan işsizlikten kaynaklı göç hızla yaygınlaşmıştı. Belgesel içerisinde insanların yakmak için kaldırım tahtalarını söktüklerini ve bir taraftan açlık baş göstermesine rağmen üretilen malların sırf fiyatları düşmesin diye denize döküldüğünü gördüklerinde salondaki tepkiler artık kısık cümlelerle ağızlarından dökülüyordu. Kriz giderek derinleşmekteydi ve savaş kaçınılmaz hale gelmişti. Bakır fabrikaları yeniden açılmış ve üç vardiya çalışmaktaydı. İşçi yetmediği için Bolivya’dan işçi getirilmekteydi. Ancak bu kez üretilen bakır mermi yapımı için kullanılacaktı ve onu üreten insanların üzerinde patlayacaktı.
Son olarak belgesel ve bugün içinde bulunduğumuz kriz üzerine genel bir sohbet yapıldı. Sohbette krizin boyutları konuşuldu. Belgeselden örnekler verilerek bugün içerisinde olduğumuz durum değerlendirildi. Ve bu krizin 1929 krizini geçtiği ve yaşanan emperyalist savaşın insanlığı yok oluşa sürükleyebileceği üzerinde duruldu. Bugün işten atılmaların ve ücretsiz izinlerin başladığına, bu saldırılara karşı sağlam bir direniş hattı örülebilmesi mücadelesinde sendikaların önemine değinildi. İşçilerin krizin sorumlusu olmadığı ve krizin faturasının patronlara ödetilmesi gerektiği ve bunu örgütlü işçi sınıfının yapacağı söylendi. Ankara ve Gebze’de yapılacak olan mitinglere katılacağımızı söyleyerek tüm işçi arkadaşlarımızı davet edip etkinliğimizi noktaladık.