
Bütün emekçi kadın kardeşlerime, erkek işçi kardeşlerime selamlar! Mektubuma bizi en iyi anlatan şiirlerden biriyle başlamak istiyorum.
“Biz olmadan büyümez çocuklar
Umutlar da öyle…
Biz olmadan yarım kalır türküler
Sevgiler de öyle…
Biz olmadan ne yeşil yeşildir
Ne mavi mavi…
Yani;
Rengini bulamaz renkler biz olmadan
Ve mitler ümit olmaz
Kadınların eli dokunmadan…”
Birkaç yıl öncesine kadar, 8 Mart’ı sevgililer günü, anneler günü gibi bir şey zannederdim. Ama UİD-DER sayesinde bilmediğim çok şeyi öğrendim. En başta da 8 Mart’ın EMEKÇİ Kadınlar Günü olduğunu. Bu sayede o günün benim için önemi daha da büyük oldu. Çünkü insan bir şeyin aslını öğrendikçe daha da bağlanıyor değerlerine.
Bu yıl UİD-DER’in 8 Mart etkinliklerine sadece katılmakla kalmadık. Birer adım öne çıkma cesareti de gösterdik. Etkinlikte şiir okuma görevi verildiğinde, ilk defa şiir okuma şansına eriştiğim için çok heyecanlandım. Okuduğum şiirlerden birinde şöyle bir dize vardı, “kapitalizmin mezar kazıcısına dönüşüne merhaba de.” Önce kapitalizmin ne olduğunu bilmem gerekiyordu ki, şiirin hakkını vereyim. Eşimle, dernekteki arkadaşlarımla konuştum kapitalizmin ne olduğunu. Öğrendikçe de yumruğumu daha güçlü sıkarak, bastıra bastıra söyleyebildim bu dizeyi etkinliğimizde.
Artık konuşacak ne çok şey birikiyor evlerimizde. Bizim de bir fikrimiz var çünkü! Bu ne kadar anlamlı bir cümle, bunu anlatmakla bitiremem. Bir kadının bu konular üzerine fikri olması paha biçilemez. Kendini ezdirmemesi, hakkını söke söke alabilmesi… Direnişlerde kadın işçilerin mücadelesine tanık oldukça, her yerde, her koşulda var olmamız ne güzel. İşte UİD-DER bize birliği, beraberliği ve daha anlatmakla bitiremeyeceğimiz çok şeyi kattı. Kendini ifade edemediğini düşünen, içine kapanık ya da çekingen olan tüm arkadaşlarımı davet ediyorum. Gelin, birlik olalım ve en ön saflarda yer alalım. Gün bizim günümüz!