
Son birkaç aydır üst üste gelen zamlarla, kiralara, markete, pazara yetişemez olduk. Canımıza tak ettiren can sıkıcı bir sürecin içerisindeyiz. Resim sergisinde dolaşır gibi fiyatlara göz gezdirip ne, ne kadar pahalanmış, gramı ne kadar düşmüş diye yorum yapıp elimiz bomboş dönüyoruz evlerimize. Bu öfke yüreğimizde kor ateşken, yaklaşan 1 Mayıs’la birlikte öfkemizi birleştirme isteğim arttı.
Bu yıl bir ev emekçisi olarak ben de meydanlarda 1 Mayıs heyecanını yaşamak, bu bayramı emekçilerle birlikte kutlamak istiyorum. Sömürüye, baskılara bitmek bilmeyen hayat pahalılığına hayır demek istiyorum. Çocuklarımı da bu gerçeklerin farkında olan, bilinçli insanlar olarak yetiştirmek istiyorum. Eşi fabrikada çalışan bir ev emekçisi olarak, 1 Mayıs’ın anlam ve önemini çok iyi biliyorum. Yıllar önce uzun çalışma saatleri ve sömürüye başkaldıran Amerikalı işçilerin bu uğurda darağacına gittiklerini öğrenmiştim.
Bugün işçilerin, emekçilerin 8 saat çalışma, 8 saat uyku ve 8 saat canları ne isterse onu yapabilmeleri geçmişte verilen mücadeleler sayesindedir. Biz de bugün katmerlenmiş sömürüye geçmişte dur diyen işçileri örnek alarak, 1 Mayıs alanlarında ortak taleplerimizi haykırmalı, hakkımızı aramalıyız. Emekçi bir kadın olarak bu inançla 1 Mayıs dünya işçi ve emekçi bayramını kutluyorum. Biz yeni bir dünya kuracağız, yeni, yepyeni bir dünya! Bu özlemle yaşasın 1 Mayıs!