
Savaş uçakları bu kez Ukrayna’daki yaşam alanlarını yerle bir ediyor. Egemenler her durumda kazanırken, emekçi sınıflar hiçbir çıkarları olmayan bu savaşlardan her şeylerini kaybetmiş olarak çıkıyor. Kardeşçe yaşayan halklar birbirine kırdırılıyor. İçine itildiğimiz açlığın, işsizliğin üzeri milliyetçilik zehriyle örtülmeye çalışılıyor, işçiler asıl düşmanları olan kapitalistlerin yanında saf tutmaya itiliyor. Bolluk ve bereket içinde, kardeşçe yaşama hakkımız, özlemimiz, geleceğe dair umutlarımız çalınıyor.
İşyerlerinde üzüm gibi suyumuzu sıkan, bizi böcek gibi gören, savaşlarda bombaların önüne atan kapitalistlerin yalanlarına kanmamalı, milliyetçilik zehrini içmemeliyiz. Emperyalist savaşlara karşı özgürlük ve barış dolu bir dünya için tüm dünya işçileri birlikte mücadele etmeliyiz. 1917 yılında Rusya’da işçi sınıfı Çarlık İmparatorluğunu yıkarak kendi iktidarını kurmuş ve Birinci Dünya Savaşına son vermişti. Rus işçileri milliyetçilik zehrine karşı enternasyonalizm/kardeşlik bayrağını yükselterek cephelerde sınıf kardeşlerini vurmayı reddetmişti. Dünya işçi sınıfının kardeşliğini gösteren ve barış umudunu gerçeğe dönüştüren en güzel örneklerden biriydi bu.
Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs da işçi sınıfının barış ve kardeşliğini simgeleyen günlerden biridir. Sekiz saatlik işgünü hakkı için başlayan, ülkeden ülkeye, kıtadan kıtaya yayılan, yıllarca verilen mücadeleler sonucu işçilerin zaferiyle sonuçlanan büyük bir mücadelenin eseridir. Yıllar içinde 1 Mayıs dünya işçi sınıfının sömürüsüz, sınıfsız, savaşsız bir dünya kurma özleminin ve mücadelesinin simgesi oldu.
1 Mayıs işçilerin dünyayı yerinden oynatacak ve yeni bir dünya kurabilecek yegâne sınıf olduğunun da simgesidir. 1 Mayıslarda işçiler, dünyanın dört bucağında meydanlara çıkarak yüzlerce farklı dilde ama aynı güncel ve tarihsel taleplerini dillendiriyorlar. Ekmek, eşitlik, özgürlük, barış diye haykırıyorlar. Üçüncü Dünya Savaşının alevleri giderek büyürken, işçi sınıfının barış ve kardeşlik talebiyle ortak bir mücadeleyi büyütmesi çok daha fazla önem kazanıyor. Bilelim ki, tüm ayrımları bir tarafa atıp birleştiğimizde, egemenlerin bizi bölen, parçalayan yalanlarını değil birbirimizi dinlediğimizde ve harekete geçtiğimizde ekmeğimizi de büyütürüz, barışı da getiririz. Bu bilinçle 1 Mayıs’a sahip çıkalım; birlik, mücadele ve dayanışmamızı büyütelim!