
Sri Lanka’da işçi ve emekçilerin protestoları ülkeyi sarsmaya devam ediyor. Emekçiler 23 Marttan bu yana hayat pahalılığına, artan gıda ve petrol fiyatlarına, saatlerce süren elektrik kesintilerine ve büyüyen yoksulluğa karşı meydanlardalar. Protestolar OHAL ilanına, baskılara, polis şiddetine ve gözaltılara rağmen büyüyerek devam ediyor. 22 milyon nüfuslu ülkenin birçok kentinde yüzbinlerce insan 10 Nisanda bir kez daha meydanlara çıkarak öfkesini gösterdi, hükümetin derhal istifa etmesini istedi.
Artan tepkiler ve protestolar sonucunda Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa ve kardeşi Başbakan Mahinda Rajapaksa hariç yirmi altı bakan istifa etti. Ancak ne OHAL ne kabinedeki bakanların istifası kitlelerin öfkesini dindirebildi. Protestoların başladığı ilk günden bu yana “Diktatör Gota”, “Gota Defol”, “Gota İstifa” sloganlarını atan kitleler hükümet üyelerinin istifasıyla yetinmiyorlar; baskıcı rejimin cisimleştiği Başkan Gota’nın gitmesini ve gerçek bir değişim talep ediyorlar. Başkan Gotabaya Rajapaksa ise gösterileri “terör eylemi” olarak nitelendirmeye, OHAL ilan ederek baskının dozunu arttırmaya, hükümete yeni atamalar yaparak düzenini korumaya çalışıyor.
Çeşitli kentlerde çay plantasyonlarında çalışan işçiler, hükümete ve düzene öfkeli üniversiteli gençler, tıbbi ekipmana, ilaca ve yiyeceğe erişim talepleriyle yürüyen sağlık emekçileri, çürüyen düzenin yozlaşmış bürokratlarının yargılanmasını isteyen avukatlar, mimarlar, sanatçılar kitlesel katılımlarıyla protestolarda yerini alıyor, her sektörden işçi ve emekçi elektrik, gıda, yakıt ve ilaç kıtlığına karşı taleplerini haykırıyor. Sri Lanka’daki protestolar, gerçek değişimin işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle mümkün olacağını bir kez daha ortaya koyarak devam ediyor.