
Etrafımızda kim varsa bir dokunup bin ah işitiyoruz. Her yeni güne zamlarla uyanıyoruz. Aldığımız maaş hiçbir şeye yetmiyor! Açlık sınırının altında yaşam savaşı veriyoruz. Derinleşen ekonomik kriz nedeniyle ayda 5’er gün ücretsiz izine çıkarılıyoruz. Bu yılın senelik izni çoktan bitti. Nereye baksak ağır sorunlar var. Sağlık sorun, eğitim sorun, ulaşım sorun; bunca sorun karşısında insanın nefesi daralıyor! Ama karamsar ya da umutsuz değiliz. Pandemi bahanesiyle iki senedir alanlarda kutlayamadığımız 1 Mayıs işçi bayramımız yaklaşıyor. İki yıldır biz işçilerde çok şey birikti. Savaşın, iklim krizinin etkileri, işsizlik, hayat pahalılığı ve daha birçok sorunumuz birikti ve çözülmeyi bekliyor. İşçi sınıfı tüm bu sorunlar altında ezilirken, patronlar sınıfı zenginlik denizinde yüzüyor, sermayesine sermaye katıyor. Bu adaletsiz kapitalist sisteme öfkeliyiz! Bu öfkemizi haykıracağımız gündür 1 Mayıs…
İşçilerin uluslararası mücadele günü olan 1 Mayıs, aynı zamanda tüm dünya işçilerinin haksızlığa karşı sesini güçlü bir şekilde yükselttiği gündür. Çünkü dilimiz, dinimiz, rengimiz ne olursa olsun derdimiz de dermanımız da ortaktır. Bu yılki 1 Mayıs’ı biz petrokimya işçileri olarak iple çekiyoruz! Savaşsız, sömürüsüz ve güzel günlere gözümüzü açacağımız bir dünya özlemiyle; Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!