
Biz emekçi kadınlarız. Şantiyelerde, hastanelerde, marketlerde çalışan işçi kadınlarız, öğrencileriz. Evde emek veren kadınlarız. Tarlada tohum eken, çapa yapan kadınlarız. UİD-DER’de mücadeleyi büyütüyoruz. Yaşadıklarımızdan biliyoruz ki emek olmadan yemek olmaz. Bir meyveyi, sebzeyi yetiştirirken çeşit çeşit emek verilir. Önce toprağı hazırlarsın, sonra tohumu ekersin, gerekirse gübrelersin, düzenli aralıklarla sularsın. Tek bir şeyi bile eksik yaparsan olmaz. Tohumu yanlış yere ekersen olmaz, suyunu vermezsen olmaz. Zamanında çapa yapmazsan, otunu ayıklamazsan olmaz.
Biz de UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak tohumu meyveye dönüştürmek için gereken emeği veriyoruz. Her bir araya gelişimizin, her etkinliğimizin önemli olduğuna inanıyoruz, her adımımızı haklılığımıza ve mücadelemize olan inancımızla atıyoruz. Biliyoruz ki derneğimize bir eksik gitsek olmaz, yanımıza bir kişiyi daha katmazsak, etkinliklerimizi büyütmezsek olmaz. Emeklerimiz eksik kalır. Önümüz 1 Mayıs. Şimdi de en büyük birlikteliklerimizden birine hazırlanıyoruz. Sömürü düzenine öfkemizi, bu düzeni değiştirme heyecanımızı bütün işçi kardeşlerimizde birlikte haykırmak istiyoruz.
Yoksulluğa, çocuklarımızın yetersiz beslenmesine, ekmek kuyruklarına karşı, bebek mamasına kilit vurulan bu düzene karşı 1 Mayıs’a gitmeliyiz! Biz “yoksuluz” derken bizimle alay edenlere gücümüzü göstermek için 1 Mayıs’a gitmeliyiz! 1 Mayıs’ta alanlarda olmak bizler için bir zorunluluk. Çünkü yaşadığımız hayattan şikâyetçiyiz; insan gibi çalışmak, insan gibi yaşamak istiyoruz. Bunu da en güçlü sesimizle haykırmak zorundayız. Ambulans içinde hasta varken nasıl sirenler çalıp yolu açıyorsa, biz de en güçlü sesimizle haykırmak, değişim sirenlerini çalmak, yolu açmak, sesimizi herkese duyurmak zorundayız. 1 Mayıs’ta alanlarda buluşalım!
Emekçi Kadınlar Haydi UİD-DER’le 1 Mayıs’a!