İnsanlar bir iddia ortaya attıklarında, bir mücadeleye giriştiklerinde rakiplerine “hodri meydan” derler. Yani işte meydan! Kimin haklı kimin haksız olduğunu bütün gözler görsün, bilsin demek isterler. 1 Mayıs’ta sömürüye, baskılara hodri meydan diyenlerin kimler olduğu açığa çıktı.
İşçi ve emekçilerin mücadelesine katkı yapmak isteyenler İstanbul gibi büyük bir işçi kentinde harıl harıl 1 Mayıs’a hazırlık yaptılar. İşçi sınıfının Maltepe Meydanında gücünü görmesi için çalıştılar. Fakat bazı sendika konfederasyonları meydanlara bile çıkmadılar. Arife günü, bayram tatili, koronavirüs salgını gibi bahanelerle işçileri 1 Mayıs’a çağırmadılar. Oysa sorunlarımız ve “bayram gelmiş neyime” diyen işçilerin sayısı her geçen gün artıyor. Artan hayat pahalılığı bayramı insanlara zehir etti. Bu nedenle biz, konfederasyonumuz Türk-İş çağrı yapmamasına rağmen 1 Mayıs’ta alandaydık. Kimimiz sendikamızla kimimiz UİD-DER kortejindeydik. Sorunlarımızı dile getirdik, taleplerimizi haykırdık. Birbirimizden güç aldık. Sadece bizi sömürenlere değil sorunlarımızı sorunları saymayan bürokratlaşmış sendikacılara da hodri meydan dedik.