Ücretli kölelik düzeni kapitalizm işçi sınıfının alın teri ve kanıyla beslenmeye devam ediyor. Asya ülkeleri Bangladeş ve Hindistan’da üst üste yaşanan felaketlerde onlarca sınıf kardeşimiz can verdi. 4 Haziranda Hindistan’ın başkenti Delhi yakınlarındaki Hapur’da yasa dışı şekilde havai fişek üretimi yapılan fabrikada patlama meydana geldi. İhmal, denetimsizlik, umursamazlık nedeniyle en az 13 işçi yaşamını kaybetti. 5 Haziranda fabrikanın bulunduğu bölgeye giden acılı aileler ve İşçileri ve Çiftçileri Güçlendirme Derneği yaptıkları protesto eyleminde, sorumluların cezalandırılmasını talep ettiler. Eyleme katılanlar çok sayıda fabrikanın bulunduğu 20 yıllık sanayi bölgesinde ayda en az 2-3 kere yangın çıktığına dikkat çektiler. Buna rağmen bir itfaiye istasyonunun ve ilk yardım merkezinin bulunmadığını, hükümetin de en az fabrika sahipleri kadar suçlu ve sorumlu olduğunu belirttiler.
Aynı gün bir acı haber de Bangladeş’in Chittagong kentinden geldi. Hollanda-Bangladeş ortaklığı olan BM Inland Container deposunda çıkan yangın ve ardından gelen büyük patlama sonucunda en az 49 işçi hayatını kaybetti. Yüzlerce işçi ise ağır yaralandı. 4 binden fazla konteynerin olduğu açıklanan depolarda patlamaların devam etmesi müdahale ve kurtarma çalışmalarına da engel oldu. Konteynırlarda kimyasal madde depolandığının gizlenmesi, çıplak ayaklarıyla sınıf kardeşlerinin yardımına koşan emekçiler de dâhil olmak üzere 21 itfaiyecinin de yaşamına mâl oldu. 2 gün sonra söndürülebilen yangının gerçek bilançosu ise hâlâ açıklanmadı.
Endüstriyel yangınların ve iş kazalarının yaygın olduğu Bangladeş’te 2005’ten bu yana sadece fabrika yangınlarında binden fazla emekçi yaşamını yitirdi. Bina çökmeleri, kimyasal sızıntılar, uzun çalışma saatleri sonucunda yaşanan kazalar… Bangladeş’te işçi sağlığı ve güvenli önlemlerinin alınmaması, denetimsizlik, yolsuzluk, yaptırımların olmaması işçi ölümlerini, yaralanmaları, meslek hastalıklarını arttırıyor. Patronlar için ucuz işgücü cenneti olan bu ülkeler işçiler için adeta cehenneme dönmüş durumda. Bu durumun tersine dönmesi, işçilerin çalışırken ölmemesi, varlık içinde yokluğa mahkûm olmaması için tek çözüm işçi sınıfının örgütlü mücadelesini büyütmektir. Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Amerika’ya kadar yaşanan tüm acılara son vermek ve dünyamızı yeryüzü cennetine dönüştürmek örgütlenen ve kapitalist sömürü düzenine karşı mücadeleyi büyütecek olan işçi sınıfının ellerindedir!