İşçi sınıfı deyince sadece yaşadığımız topraklardaki kardeşlerimiz değil dünyanın bütün işçileri gelir aklımıza. Tarihler boyunca yeri gelmiş iktidarlar devirmiş, kapitalizmden hesap sormuş, yeri gelmiş yenilgiler yaşamış işçi sınıfı. Ama zulme karşı durmuş, her daim hakkını aramış. Kapitalizm insanlığa acıdan, gözyaşından başka bir şey vaat etmeden zorbalığını devam ettiriyor. Patronların açgözlülüğü, bütün ülkelerde işçi sınıfının yaşamını alt üst ediyor. İşçilere açlığı, yoksulluğu, reva görüyorlar. Sermayeyi büyütmeye dayalı bu düzende çalışma koşulları alabildiğine kötüye gidiyor. Bu nedenle hangi ülkede olursak olalım işçi sınıfının sorunları da kazanımları da ortaktır.
İşyerlerinde, fabrikalarda iş güvenliği önlemlerinin alınmaması işçilerin canını alıyor. İşçiler erken yaşlarda yaşamdan kopartılıyor. İş kazalarında ölüm oranlarına bakarken Bangladeş’te çöken iş hanının, Rana Plaza’nın haberi çıktı karşıma. 2016’da olmuştu bu katliam. Orada kadınların ölen yakınları için feryatlarını, çığlıklarını hatırladım. Şunu düşündüm: Biz işçiler nerede olursak olalım yaşadığımız sorunlar aynı. Soma’da 301 işçinin maden ocağında katledilişi gözlerimin önüne geldi. 301 işçinin eşlerinin, evlatlarının, kardeşlerinin feryatları nasıl da benziyor Bangladeşli işçilerin feryatlarına. Hendek’te havai fişek fabrikasında kardeşinin paramparça olmuş cesedine ulaşmak isteyen ablanın iktidara öfkesi, gözyaşları geldi aklıma.
Yaşam dediğimiz şey bir bütündür. Yani hiçbir şey birbirinden ayrı değildir, zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır. Her sorun, her kazanım bir öncekinin devamıdır. Örneğin hayat suyumuz, doğamız yok ediliyor. Ülkenin en güzel yerleri sermayeye peşkeş çekiliyor. Geçtiğimiz senelerde ağaçlarını evlatları gibi gören İkizdereli kadınlarının doğalarına sahip çıkması, polisin yüzüne haykırması geldi aklıma. Avustralya’da ormanlar yanarken bizim de burada ciğerlerimiz yandı aynı şekilde. Yine içimizi acıtan kadın cinayetleri, çocuk istismarları gibi sorunlar da dünya işçi sınıfının ortak sorunlarındandır.
Biz işçiyiz, dinimiz, dilimiz, rengimiz ne olursa olsun biz aynı sınıfın evlatlarıyız. Ülkelerimiz farklı olsa da verdiğimiz mücadele ortaktır. Sorunların üstesinden gelebilmek için örgütlü bir güç olmaya, mücadele etmeye ihtiyacımız var.
Dünyanın bütün işçileri birleşin!