Yıllardır çalışan bir işçiyim ve kendimi bildim bileli yoksulluktan kurtulamadım. Son birkaç yıldır ekonominin daha da kötüleşmesi, hayat pahalılığı belimizi iyice büktü. Geçenlerde haberleri izlerken açlık ve yoksulluk sınırını açıklıyorlardı. Türk-İş’in yaptığı araştırmaya göre yoksulluk sınırı 19.602 liraymış biz ona yuvarlak hesap 20 bin TL diyelim. Yani bu 4 kişilik bir ailenin evine girmesi gerek para miktarı. Eve 20 bin girecek ki vatandaş ben yoksul değilim desin.
Sonra düşündüm peki bu durumda ben ne oluyorum. Bizim eve o kadar para girmiyor. Açık konuşayım yarısı kadar bir parayla yaşamaya çalışıyoruz. Bu durumda ben yoksul bile olamıyorum. Sonra çevremi, arkadaşlarımı düşündüm. Vay be dedim şu hale bak. Ya biz kendimizi yoksul sanıyorduk yoksul bile değilmişiz.
Hani diyorlar ya daha dip noktayı görmedik. Ya kardeşim daha neyi göreceğiz? Bundan daha kötüsünü beklemenin bir anlamı var mı? Yıllardır çalışan bir işçi olarak şunu da biliyorum bu hep böyle değildi. Ne zaman ki bizler hakkımıza, hukukumuza sahip çıkamadık, bir araya gelmedik, birbirimizden uzaklaştık işte o zaman iş bu noktaya geldi. Şimdi birleşmenin zamanı değil mi? Daha neyi bekliyoruz?