Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > İşçi Dayanışması Gazetesi > Her Şey Değişir, Bu Düzen de Değişecek!

Her Şey Değişir, Bu Düzen de Değişecek!

İşçi Dayanışması, No: 171

Yoksullaşma ve hayat pahalılığı, eriyen ücretler, artan baskı ve yasaklar toplumun geniş kesimlerinde büyüyen bir hoşnutsuzluk yaratmış durumda. Başta gençler ve kadınlar olmak üzere emekçilerde “artık yeter” duygusu ve değişim isteği artıyor. Ama aynı zamanda pek çok işçi kardeşimiz içten içe değişimin mümkün olmadığını da düşünüyor. Mesela “ne yaparsak yapalım değişmiyor, güçlüler borusunu öttürmeye devam ediyor” diye düşünüyor kimisi… Kimisi de “böyle gelmiş böyle gider” diyor. Oysa bu büyük bir yanılgıdır.

Günümüzden 2500 yıl önce yaşamış Efesli filozof Heraklitos, her şeyin akıp değiştiğini ve bu yüzden aynı nehirde iki kez yıkanılamayacağını söylemişti. Her şey değişir ve dönüşür, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Akıp giden nehir örneğinde olduğu gibi, doğada her şey gözle görünsün ya da görünmesin sürekli bir hareket ve değişim halindedir. Kimi değişimlerin görünür olması milyonlarca yılı alabilir ama gelişen teknoloji sayesinde değişim ölçülebilir. Örneğin dünyanın en yüksek dağı unvanına sahip Everest Dağı tektonik levha hareketleri nedeniyle her yıl 4 milimetre uzuyor. Neredeyse 9 bin metre yüksekliğinde olan bir dağa bakarak 4 mm’lik bir büyümeyi gözle görmemize imkân yok elbette. Hindistan tektonik plakasının Asya plakasıyla çarpışmasıyla başlamıştır Everest’in oluşumu ve bugünkü halini alması 45-50 milyon yılı bulmuştur. Everest’in zirvesinde bulunan çeşitli deniz canlılarının fosilleri, bu muazzam dağın bir zamanlar okyanusun dibinde olduğunu gösteriyor. İnanılmaz değil mi? Bugün yeryüzünün en yüksek noktası olan dağın zirvesi, bir zamanlar okyanusun altındaydı.

Tıpkı doğada olduğu gibi toplumda da her şey değişim ve dönüşüm halindedir. On binlerce yıl önce başlayan modern insanlığın yürüyüşü nice büyük değişimler yaratarak devam ediyor. Avcı toplayıcı topluluklardan tarım devrimine, köleci toplumlardan günümüze insanlığın ne kadar büyük bir değişim yaşadığını görmek zor değil. Toplumsal yapılar değişmiş, yasalar değişmiş, konuştuğumuz dil, kültürümüz, yaşam biçimimiz, oturduğumuz evler, tüketim alışkanlıklarımız, kılık kıyafetimiz kısacası her şey değişmiş! Bu kadar değişimin içinde olup da hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanmak, değişimi görmemek körlük değil midir? Üstelik değişimi görmemek insanı umutsuzluğa sürükler, direncini öldürür. Ve bilelim ki bu körlüğü yaratan sömürücü düzenin egemenleridir.

Tekrar doğaya dönelim ve insanı kendisine hayran bırakan kanyonlara bakalım. Nehirlerin akarken kayaları derine doğru aşındırmasıyla oluşan derin vadilerdir kanyonlar. Örneğin ABD’de bulunan Colorado nehri tam 4,5 milyon yıl boyunca 1280 kilometreküp kayayı oyarak dünyanın bilinen en büyük kanyonlarından birini oluşturmuştur. Kanyonların sırrı suyun akışının gücünde ve sürekliliğindedir. İnsanlığın kurtuluşu mücadelesi de böylesi bir nehir değil midir? Kararlılık, sabır ve azim ister bu nehrin yolculuğu. Tarih boyunca insanlığın önüne çıkan sorunları ve engelleri düşünelim. Nice büyük savaşlar, kıyımlar ve yıkımlar, acılar gördü insanlık. Bunlar karşısında mücadeleden vazgeçenler, pes edenler de oldu elbette. Ama her şeye rağmen engelleri aşmaya cüret edenler de oldu. Nehrin akışındaki sürekliliğin kayaları yontması gibi, engeller karşısında pes etmeyerek mücadele edenlerin iradesiyle insanlık bugünlere geldi. Kapitalizmde sömürücü egemenlerin zulmü karşısında geri çekilmeyenlerin mücadelesi sayesinde bugünkü hak ve özgürlüklere sahibiz. O halde neden bu kadar çabuk vazgeçiyoruz mücadeleden? Bir araya gelmemizden ve kapitalizmi yıkarak dünyayı değiştirmemizden korkan egemenlerin bizi körleştirmesine neden izin veriyoruz?

Bilelim ki mücadele nehri akmaya, değişip dönüştürmeye devam edecek. İnsanlığın kurtuluşu mücadelesi bizimle başlamadı, bizimle de bitmeyecek. İnsanlığın fedakâr ve çalışkan evlatları geçmişte nasıl var oldularsa bugün de gelecekte de olacaklar ve bu nehrin akışına güç verecekler. Bizler de insanlığın çalışkan evlatları olarak değişimin mümkün olduğunu biliyor ve bunun için mücadele ediyoruz. İşçi sınıfı eninde sonunda bu sömürü düzenini yıkarak yepyeni bir dünyanın, sınıfsız, sınırsız ve özgür bir toplumun kapılarını açacak. Değişim isteyenler önce değişime inanmalı sonra da bu değişimin öznesi olmalıdırlar. Unutma, sen değişirsen dünya da değişir!

  • İşçi Dayanışması Gazetesi [1]
  • Sesli Yorumlar [2]

Kaynak URL: https://uidder.org/her_sey_degisir_bu_duzen_de_degisecek.htm?qt-diger_makaleler=0

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/454
[2] https://uidder.org/taxonomy/term/645