
Almanya’nın Kuzey Denizinde bulunan Saksonya, Bremen ve Hamburg limanlarında 12 binin üzerinde işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri 3 Mayıstan bu yana devam ediyor. Birleşik Hizmet İşçileri Sendikası Ver.di ile 58 şirketi temsil eden Alman Liman İşletmeleri Merkez Birliği ZDS arasında yapılan görüşmelerde, Ver.di işçilerin saatlik ücretlerinin 1,20 avro yükseltilmesini ve yıllık ikramiyelerde 1200 avro artış yapılmasını talep ediyor. Ancak yükselen enflasyona ve hayat pahalılığına rağmen ekonomik krizi ve savaşı bahane eden patronlar, işçilerin taleplerini kabul etmiyor. Liman işçileri ise kararlılar, mücadeleyi büyütüyorlar.
İşçiler, 10 Haziranda ve 23 Haziranda gerçekleştirdikleri uyarı grevlerinin ardından 7. tur toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden de bir sonuç alınamayınca 14-16 Temmuzda 48 saatlik grev kararı aldılar. Haziran ayındaki grevler gemi yükleme/tahliye işlemlerinin durmasına ve liman giriş çıkışlarındaki gemi trafiğinin sıkışmasına sebep olmuştu. Gemilerin 1 gün bile fazladan limanlarda beklemesinin yüksek maliyetlere yol açtığını ve grev gücünü kullanarak taleplerini kabul ettireceklerini dile getiren işçiler, bu kez de mahkemelerin yasak kararıyla karşı karşıya kaldılar. Grev kararının duyurulmasının ardından çeşitli lojistik şirketleri, bu durumun küresel tedarik zincirine zarar verdiğini ileri sürerek Bremen, Oldenburg ve Wilhelmshaven’daki iş mahkemelerine grevlerin durdurulması için başvuruda bulundu. Mahkeme kararıyla Hamburg ve Bremen’de grevler 26 Ağustosa kadar yasaklandı. Ancak işçiler bu kararı tanımıyorlar.
Avrupa’nın en büyük üçüncü limanı olan Hamburg limanında binlerce işçi yasağa rağmen gemilerdeki tüm yük işlemlerini durdurdu. Hamburg merkezi tren garının yanındaki Heidi-Kabel-Platz alanında bir miting gerçekleştirildi. Mitingde Amerikalı ve Hollandalı liman işçilerinden gelen dayanışma mesajları okundu. Okyanus ötesinden mücadeleci işçi kardeşlerine seslenen liman işçileri, her yerde aynı saldırılarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, işçi sınıfının enternasyonal mücadelesini ve dayanışmasını güçlendirme çağrıları yaptılar. Anayasal haklarının gasp edilmesine öfkeli işçiler, “Grev! Grev!” sloganları eşliğinde dünyanın en büyük konteyner şirketlerinden biri olan Hapag-Lloyd binasının önüne yürüdüler. Polisin müdahalesiyle karşı karşıya kalan işçiler, gözaltı ve şiddete rağmen polis engelini aşarak yürüyüşlerine devam ettiler. Dünya deniz tedarik zincirinde önemli bir rol oynayan liman işçileri grev yasaklarını tanımayacaklarını ve talepleri karşılanıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.