Gebze’den UİD-DER’li işçiler olarak Tezcan Galvaniz direnişini 32. gününde ziyaret ettik. Bundan 32 gün önce Tezcan Galvaniz firmasından kriz bahanesi ile 39 işçi atılmıştı. İşten atılan arkadaşlar fabrika önünde direnişe geçmişlerdi.
Fabrikanın önüne vardığımızda işçi arkadaşların çadır kurduklarını gördük. Çadırın içerisinde İşçi Dayanışması bültenimiz masada duruyordu. Çadıra geçip hem çay içmeye hem de direniş süreci hakkında sohbet etmeye başladık. Çadırda 3 arkadaş vardı. Arkadaşların 2 tanesi ücretli izinde (ilk başta ücretsiz sonra sendikanın ve işçilerin kararlı tutumu sayesinde ücretliye çevrilmiş) ve bir tanesi de hâlâ fabrikada çalışmakta olan işçilerdi. Bütün sendikalı arkadaşların çadırı ziyaret ettiğini ve burada nöbetleşe kaldıklarını söylediler. Çünkü yılbaşından sonra işten atılmaların devam edeceğini ve buna karşı mücadele etmeleri gerektiğinin bilincinde olduklarını ifade ettiler. İşverenin son dört yılda %600 büyüme kaydettiğini söyleyen işçiler, “şimdi işler biraz kötüye gidince bizleri işten atmaya başlıyorlar” diyerek içinde bulundukları durumu özetliyorlardı. Krizin sorumlusunun kendileri olmadığını ve bunu ödememek için direnişe devam ettiklerini söylüyorlardı.
Yapılan sohbet sırasında fabrikada sendikalaşma sürecinde işverenin başvurduğu oyunlardan bahsettiler. Konuştuğumuz arkadaşın sendikaya üye olduğunu öğrenen işveren, arkadaşı fabrikanın çeşitli bölümlerine sürerek ona fabrika içerisinde baskı uygulamış. Ayrıca çalışma koşullarının çok kötü olduğunu ve iş kazası riskinin çok fazla olduğunu söylüyordu. Diğer arkadaş da, çalıştığı bölümde işi bitenleri, fabrikanın başka bölümüne çalışmak için gönderdiklerini ve iş kazalarının genelde kendi bölümleri dışında çalışırken yaşandığını ekliyordu. Ayrıca doktorun hasta olan işçiye izin veremediğini, bunun için personel müdüründen izin alındığını söylüyordu. Doktorun doktorluk belgesinin elinden alındığını, ama hâlâ fabrikada doktorluğa devam ettiğini söylüyorlardı.
Kriz giderek derinleşiyor ve bizlerin artık kaybedecek zamanı yok. Örgütlülüğümüzü sağlayarak mücadelemizi yükseltmeliyiz. İşten atılmalara, ücretsiz izinlere ve kazanılmış haklarımızın bir bir elimizden alınmasına karşı harekete geçmeliyiz. Bizler tüm işçi kardeşlerimizi UİD-DER çatısı altında işçi sınıfının mücadelesine ve onun örgütlülüğünün yükseltilmesine çağırıyoruz.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
Yaşasın İşçi Dayanışması!