Arjantin’de emekçilerin artan yoksulluğa ve hayat pahalılığına öfkesi dinmiyor. Aylardır kitlesel protesto gösterileri düzenlenen ülkede son olarak 17 Ağustosta başkent Buenos Aires’te bir protesto gösterisi düzenlendi. Başta Genel İşçi Sendikası (CGT) ve Arjantin Merkez İşçi Sendikası (CTA) olmak üzere sendikaların ve çeşitli işçi örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen protesto gösterisine binlerce emekçi katıldı.
Mayıs Meydanından (Plaza de Mayo) Ulusal Kongre binasına yürüyen işçi ve emekçiler, yoksulluğa karşı önlemler alınmasını talep ettiler. Durmaksızın artan enflasyon nedeniyle her geçen gün daha da yoksullaştıklarını dile getiren emekçiler, ücretlerine zam yapılmasını istiyorlar. Daha fazla iş, kamusal harcamaların ve sosyal yardımların arttırılmasını talep ediyorlar. Şirketler büyük kârlar elde ederken işçi sınıfının yoksullaştırıldığını, krizin faturasının işçi sınıfının sırtına yüklendiğini ifade ediyorlar. Eylemde konuşmalar yapan sendika temsilcileri milyonlarca insanın açlığa sürüklenmesine tepki gösterdiler, işçilerin talepleri hayata geçirilmezse mücadelenin büyüyerek devam edeceğini vurguladılar.
Pakistan’da 40 bin dokuma işçisinin grevi kazanımla sonuçlandı. 1 Ağustosta Pakistan Tekstil, Konfeksiyon ve Deri İşçileri Federasyonu (PTGLWF) ve Tekstil ve Dokuma İşçileri Federasyonunun (ILUCIP) çağrısıyla başlayan grevde işçiler ücret artışı ve sosyal güvenlik kapsamına alınmayı talep ettiler.
26 Martta hükümet, 1 Temmuzdan itibaren geçerli olmak üzere dokuma işçilerinin ücretlerine yüzde 17 zam yapılacağını açıkladı. Ancak işverenler bu zammı işçilerin ücretlerine yansıtmadılar. Faysalabad bölgesinde çalışan dokuma işçileri kararı uygulamayan işverenlere karşı 17 gün boyunca kararlılıkla grevlerini sürdürdüler. İşverenlerin ücret zammını ve işçilere sosyal güvenlik sağlamayı kabul etmesiyle grev 17 Ağustosta sona erdi. İşçiler gerçekleştirdikleri grevle iş güvenliği önlemlerinin arttırılması da dâhil çalışma koşullarında da iyileştirmeler yapılmasını sağladı.
Güney Afrika’nın Middelburg bölgesinde bulunan Steve Tshwete Belediyesi işçileri haftalardır grevde. İşçiler ücretlerinin arttırılmasını, işten atılan işçilerin geri alınmasını ve belediye başkanının istifa etmesini talep ediyorlar. Belediye yönetimi ise işçilerin grevini çeşitli tehditlerle bastırmaya çalışıyor. İlk olarak işçilere grevi bitirmezlerse işten atılacakları söylendi. 15 Ağustosta grev yasadışı ilan edildi. Grevci işçilerin mücadeleden vazgeçmemesi üzerine belediye yönetimi sözde belediyenin güvenliğini sağlamak üzere bir güvenlik şirketiyle anlaştı. 17 Ağustosta güvenlik şirketinin elemanları grev alanındaki işçilere ateş açarak, iki işçiyi katletti, iki işçiyi ise yaraladı.
Arkadaşlarının katledilmesi mücadele eden işçileri daha da öfkelendirdi. İşçiler belediye başkanının istifa etmesini, tüm sorumluların yargılanmasını talep ediyorlar. Karşı karşıya kaldıkları zulme boyun eğmeyeceklerini, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini dile getiren işçilerin eylemleri devam ediyor.
Bangladeş’te de iki yüzden fazla çay arazisinde çalışan 150 binden fazla işçi, ücretlerinin yükseltilmesi talebiyle iş bıraktı. Çalışma koşullarının çok kötü olduğu, her yıl iş cinayetlerinde binlerce işçinin yaşamını kaybettiği, emekçilerin sefalet koşullarında yaşadığı ülkede çay işçileri günde sadece 1 dolara mahkûm edilmek isteniyor. Çay işçileri sefalet içinde yaşayan Bangladeşli emekçilerin en yoksul kesimlerinden birini oluşturuyor. “Artık yeter” diyen işçiler, 13 Ağustosta greve çıktılar.
Grevci işçiler çay işleme fabrikalarının önünde protesto gösterileri düzenleyerek taleplerini dile getiriyorlar. Açlıkla mücadele ettiklerini dile getiren işçiler, yeterli beslenme, sağlık, çocuklarının eğitimi gibi temel ihtiyaçları karşılayamadıklarını belirtiyorlar. Çay işçilerinin örgütlü olduğu sendikalar, ücretlere yaklaşık yüzde 150 zam talep ederken iş bırakma eylemlerinin devam edeceğini belirtiyorlar.