Çürüyen sağlık sistemine bir sağlık çalışanı arkadaşımızı daha kurban verdik. İstanbul Esenyurt Devlet Hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Tuğrul Okudan arkadaşımız, çalıştığı sırada hasta yakınları tarafından kalbinden bıçaklanarak katledildi. Daha birkaç ay önce Dr. Ekrem Karakaya’nın ölümüne neden olan sebepler, gencecik bir arkadaşımızın daha hayatına mal oldu. Yıllardır sağlıkta şiddete karşı verdiğimiz mücadele sonucunda hükümet göstermelik “sağlıkta şiddet yasası” çıkardı ancak bu yeterli olmadı!
Kronikleşmiş sorunlar üreten sağlık sistemi alarm vermeye devam ediyor. Sağlık hizmetinin verildiği koca kurumlar her an şiddet olaylarına sahne oluyor. Birçok işçi ve emekçi arkadaşımız şiddet sonucu ya yaralanıyor ya da canından oluyor. Devasa hastane binaları yapmakla övünen hükümet, hizmete ulaşılabilirlik dengesini emekçiler aleyhine bozmuştur. Sağlık hizmetine erişmekte güçlük çeken emekçiler sorunların asıl kaynağını göremiyor ve sorunların hesabını karşısında gördüğü sağlık emekçilerinden sorarcasına şiddete başvuruyor. Burjuva medyada kullanılan tüm söylemler sağlık emekçilerini ve hastaları karşı karşıya getiriyor.
Olayın bir diğer boyutuysa yozlaşmış ve artık ilerici hiçbir değer üretemeyen düzenin toplumsal olarak bir enkaz oluşturmasıdır. Her gün kadın cinayetleri, hayvan katliamları vb. şiddet haberlerini görüyoruz. Artan öfke ve şiddet ne yazık ki asıl hedefini bulamıyor.
İçinden çıkılamaz hâl almış olan sorunlar katlanarak artarken can almaya devam ediyor. Sağlıkta şiddet, acilen çözülmesi gereken geniş boyutları olan bir sorundur. Yetkililer derhal önlemler almakla, sağlık hizmetini ulaşılabilir ve kaliteli hale getirmekle yükümlüdür. Ama bu sorunların kökünden çözülmesi için biz işçi ve emekçiler olarak elimizi taşın altına koymalıyız. Aksi takdirde sorunlar çözülmek bir yana katlanarak artmaya devam edecektir. “Bu benim sorunum değil” deyip kenara çekilmek bizi korumaz. Bizi koruyacak olan şey örgütlenerek hesap sormak, önlem alınmasını sağlamak ve kokuşmuş bu düzene karşı mücadele etmektir!