İzmir Torbalı’da bulunan Philip Morris/Marlboro fabrikasında taşeron olarak çalışan Euroserve işçileri DİSK/Gıda-İş Sendikasında örgütlenmelerinin ardından işten atıldılar. İlk etapta 4 işçi işten atılırken, işçiler bu saldırıya eylemlerle cevap vermişlerdi. Yapılan eylemlerde işverene sendika düşmanlığını bırakması, sendikayla masaya oturma çağrısı yapılmıştı. Ancak Euroserve patronu işten atma saldırısını, baskı ve mobbingi sürdürdü. İşçilerin çalışma koşulları daha da ağırlaştırıldı. Bu kez 13 işçinin işten atılması üzerine 20 Eylülde işçiler tüm vardiyalarda iş durdurarak direnişe başladılar. 22 Eylülde yeniden işten atma saldırısı başlatan işveren, bugüne kadar 103 işçiyi işten attı.
Çeşitli eylemlerle direnişlerini sürdüren işçiler, son olarak 27 Eylülde İzmir Konak’ta bulunan şirket binası önünde kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasında konuşan Gıda-İş Ege Bölge Temsilcisi Ufuktan Öden, mücadele eden işçilere yönelik işverenin ve polisin saldırılarına değindi: “Burada yasa dışı olan bir şey varsa, o da sendikalı olma hakkı anayasal olarak ana sütü gibi helal olan işçilere karşı takınılan bu tutum ve saldırılardır.” Öden, mücadelelerinin işten atılan işçiler geri alınıp tüm talepleri karşılanıncaya kadar fabrika önünde ve alanlarda devam edeceğini belirtti. Uluslararası sınıf dayanışması çağrılarının karşılık bulmasıyla Marlboro işçisinin kazanacağını vurguladı. Öden, taleplerini şöyle sıraladı: “Atılan işçiler geri alınsın. Ücretler insanca yaşanabilecek bir seviyeye çıkarılsın. Zorunlu mesailer kaldırılsın. Tüm mobbing ve baskı yöntemlerine son verilsin. Sendikalı ve iş güvenceli çalışma hakkımız tanınsın.”
“Sendika Haktır Engellenemez”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Açlıktan Ölmeyiz, Biz Bu Yoldan Dönmeyiz” sloganlarıyla basın açıklaması sona erdi.