2012-2020 yılları arasında Japonya’da başbakanlık yapan Şinzo Abe geçtiğimiz Temmuz ayında suikasta uğrayarak öldürülmüştü. Hükümet, Abe için Eylül ayında resmi tören yapılmasını kararlaştırdı. İşçi ve emekçiler ise devlet bütçesinden karşılanacak bu pahalı törene tepki gösterdiler. 23 Eylülde binlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri düzenlendi. Tüm tepkilere rağmen 27 Eylülde resmi tören gerçekleştirildi. Ancak protesto gösterileri o gün de devam etti.
Tören için yaklaşık 12 milyon dolar harcama yapıldı. Japonya işçi sınıfı için hayat her geçen gün zorlaşırken eski başbakan için bu denli şaşaalı bir tören yapılması işçi ve emekçileri hayli öfkelendirdi. 27 Eylülde başkent Tokyo’da toplanan binlerce emekçi resmi törene tepki gösterdi. Elbette işçilerin Abe için yapılan resmi tören nedeniyle bu denli öfkelenmesinin sebebi sadece harcanan uçuk paralar değil. Şinzo Abe’nin başbakanlık döneminde uğruna mücadele ettiği siyasi hedefleri emekçiler için hiç de olumlu şeyler çağrıştırmıyor.
İşçi düşmanı politikalarıyla bilinen Şinzo Abe başbakanlık döneminde sermaye sahiplerine her türlü teşviki ve vergi indirimini sağlarken, işçiler için kemer sıkma anlamına gelen yoksullaştırma politikaları uyguluyordu. Hatta bu politikalara Abe ve ekonomi kelimelerinin birleşiminden oluşan “Abenomi” adı verilmişti. İşçi sınıfı için hayatı daha da çekilmez kılan bu politikalar Abe’nin tek icraatı değildi. Fukuşima faciasının ardından devre dışı bırakılan nükleer santrallerin yeniden devreye alınması projesi de Abe’nin döneminde hayata geçirilmişti. O dönemde Japonya işçi sınıfının nükleer santrallerin devreye alınmasına karşı verdiği mücadeleye UİD-DER de destek vermişti. Ayrıca Abe’nin savaş yanlısı politikaları ve anayasada bu yönde değişiklikler yapmak istemesi de işçiler tarafından sık sık protesto edilmişti. Görevdeyken işçi ve emekçilere dönük baskıları iyice arttıran Abe, öldürülmeden önce Japonya’nın kanlı emperyalist savaşa daha fazla müdahil olabilmesi için uğraşıyor, bu hedefle anayasanın değişmesini, ordunun yapılandırılmasını, silahlanmaya hız verilmesini savunuyordu. Milliyetçiliği ve düşmanlığı kışkırtıyor, bu uğurda kampanyalar yürütüyordu.
Resmi törene karşı protesto gösterilerine katılan emekçiler hesap defteri hayli kabarık olan Abe’nin öldü diye günahlarından arınamayacağını dile getirdiler. İktidarı boyunca Japonya işçi sınıfının başına her türlü çorabı ören Abe, egemenler tarafından kahraman ilan edilse de, Japonya işçi sınıfı onu sınıf düşmanı olarak hatırlayacak.