Tüm dünyada artan hayat pahalılığı Fransa’da da kendini giderek daha fazla hissettiriyor. Macron hükümetinin yıllardır sürdürdüğü işçi düşmanı politikalara karşı mücadele veren Fransa işçi sınıfı, artan yoksullaşmayla birlikte mücadeleyi büyüterek sürdürüyor. Son haftalarda rafineri işçilerinin grevi Fransa’yı sarsarken, tüm karalama kampanyalarına ve baskılara rağmen diğer sektörlerden işçilerin grevci işçilerle dayanışması artıyor. Başta Paris olmak üzere birçok kent emekçilerin kitlesel eylemlerine sahne oluyor.
16 Ekimde başkent Paris’te 140 bini aşkın işçi ve emekçi meydanlarda buluştu. İşçiler artan hayat pahalılığına, düşük ücretlere, başta emeklilik hakkının gaspı olmak üzere Macron hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı bir araya geldiler. Protesto gösterilerinde grevleri yasaklanan rafineri işçilerine destek verildi. Yürüyüşlerde “Rafineri İşçilerine Tam Destek”, “Biz de TotalEnergies’in CEO’su Gibi Yüzde 52 Maaş Artışı İstiyoruz” yazılı pankartlar taşındı. Kitlesel protesto gösterisinin ardından 18 Ekim “eylem günü” ilan edildi ve başta CGT olmak üzere birçok sendika 18 Ekim için genel grev çağrısı yaptı.
18 Ekim Salı günü rafineri ve nükleer santral işçilerinin yanı sıra sağlık, ulaşım ve eğitim işçileri de bir günlük greve çıktı. Meydanlar yine on binlerce işçinin sloganlarıyla yankılandı. Yapılan konuşmalarda patronların devasa kârlar elde etmelerine rağmen, kriz bahanesiyle işçilerin taleplerini kabul etmemelerine tepki gösterildi. Yüksek enflasyona karşı tüm Avrupa’da işçilerin öfkesinin giderek arttığı ve işçi sınıfının mücadelesinin büyüyeceği vurgulandı. İşçiler hayat pahalılığına karşı haklarını korumakta kararlı olduklarını dile getirerek mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyorlar. Grevlerle sarsılan Fransa’da önümüzdeki günlerde kitlesel mitinglerin ve grevlerin artarak devam edeceği vurgulanıyor.