
Ödenmeyen ücretlere, sendika düşmanlığına ve işten atmalara karşı işçilerin mücadelesi devam ediyor. Mersin Akkuyu Nükleer Santralinde işçiler maaşlarının ödenmemesi üzerine iş bıraktı. Barutçu Tekstil’de sendikaya üye olduğu için 4 kadın işçinin işten atılması üzerine Öz İplik-İş Sendikası fabrika önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Yasin Çakır Un Fabrikasında DİSK/Gıda-İş Sendikasında örgütlenen işçilerin işten atılması protesto edildi.
Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesinde İşçiler ödenmeyen ücretler nedeniyle iş bıraktı
Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde IC İçtaş şirketi bünyesinde çalışan işçiler, Eylül ayı maaşları yatırılmadığı için 20 Ekimde iş bıraktılar. İşçiler şantiye içinde toplu yürüyüş düzenlediler. Yürüyüş sırasında “İşçiyiz, Haklıyız, Hakkımızı İsteriz”, “Yönetim İstifa” sloganlarını haykırdılar. Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında işçiler daha öncede ödenmeyen maaşlar ve düşük ücretler nedeniyle iş bırakmışlardı. Son aylarda ise projeyi yürüten Rus ve Türk şirketleri arasında çıkan bazı anlaşmazlıklar nedeniyle çalışmalar durmuştu. İşbaşı yapan işçiler bir kez daha ücretlerin ödenmemesi sorunuyla karşılaştılar.
Barutçu Tekstil’de Öz İplik-İş Sendikasına üye olan 4 işçi işten atıldı
Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Barutçu Tekstil’de işçiler, Öz İplik-İş Sendikasına üye oldular. Fabrika yönetimi işçilerin sendikaya üye olduklarını duyduktan sonra baskıyı arttırdı. İşçilerden e-devlet şifrelerini isteyen işveren temsilcileri, aynı zamanda 4 kadın işçiyi işten çıkardı. Öz İplik-İş Sendikası 21 Ekimde fabrika önünde yaptığı basın açıklamasıyla işten atma saldırısını protesto etti. Öz İplik İş Genel Sekreteri Samet Ceylan basın açıklamasında şunları söyledi: “Sendikaya üye olmak anayasal bir haktır. Sendikalaşmayı engellemek suçtur. İşçiler burada sendikamıza üye olmak istiyorlar. Anayasal haklarını kullanmak istiyorlar. Barutçu Tekstil anayasanın 51. maddesi olan, 6356 sayılı yasanın 25. maddesi olan sendikaya üye olma özgürlüğünü ihlal ediyor. Barutçu Tekstil yetkilileri söz konusu tutum ve davranışlarıyla Türk Ceza Kanununun 118. maddesi kapsamında suç işliyorlar. Buradan Barutçu Tekstil işverenine sesleniyoruz. Çalışanların sendikaya üye olma özgürlüğüne saygı gösterin. Baskıcı tutumdan vazgeçin.” Basın açıklaması sırasında işçiler “Direne Direne Kazanacağız” sloganını haykırdılar.
Yasin Çakır Un Fabrikası işçileri sendika hakları için direnişte
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Yasin Çakır Un Fabrikasında çalışan işçiler, DİSK/Gıda-İş Sendikasında örgütlendiler. Ancak sendikayı tanımak istemeyen işverenin tutumu nedeniyle toplu sözleşme görüşmeleri tıkandı. Gıda-İş Sendikası toplu sözleşme görüşmelerinin başlaması ve işverenin sendikayı tanıması talebiyle 17 Ekimde fabrika önünde basın açıklaması yaptı. 4-12 vardiyasına gelen ve basın açıklamasına katılan 6 işçi fabrikaya alınmayarak işten atıldı. İşten atmaları protesto eden ve sendika haklarının tanınmasını isteyen işçiler, 19 Ekimde gündüz vardiyasındaki işçilerin de iş bırakmasıyla fabrika önünde direnişe başladılar. Yasin Çakır’da şu ana kadar 23 işçi tazminat hakları gasp edilerek işten atıldı.
Gıda-İş Sendikası 21 Ekimde fabrikanın merkez satış ofisinin önünde işçilerle birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İşten atılanların geri alınması, ücretlerin yükseltilmesi, zorunlu mesailerin kaldırılması, mobbing ve baskıya son verilerek sendikalaşma hakkının tanınması talep edildi. Basın açıklamasında konuşan Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Olcay Ozak, asgari ücretin sefalet ücretine dönüştüğünü, işçilerin zorunlu mesai yaptığı halde geçinemediğini söyledi. Fabrikada 15-20 yıldır düşük ücretlerle, güvencesiz çalışan işçilerin anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye olduğunu ve bu nedenle işten atıldığını belirten Ozak, şöyle konuştu: “Bugün itibariyle 23 işçi arkadaşımız tazminat hakları gasp edilerek işten çıkarılmıştır. Az sayıda işçiyle üretime devam eden ve bununla da övünen fabrikada her gün irili ufaklı iş kazaları meydana gelmektedir. Fabrikada sürekli mesai yapmalarına karşın asgari ücretin çok az üstünde ücret alan işçi kardeşlerimiz, insanca yaşayacakları bir ücret ve insanca çalışma koşullarına kavuşmak için sendikalı olmuşlardır. İşçilerin 5 gündür süren onurlu mücadelesi, ekmeğimizin, alın terimizin mücadelesidir. Yasin Çakır Un Fabrikası işçisi kazanacak ve bu kazanım işçi sınıfının kazanımı olacaktır.”
Basın açıklamasına katılan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da bir konuşma yaptı. Çerkezoğlu, yasalardan mevzuata, işveren tutumundan devletin tutumuna kadar her şeyin işçilerin sendikalaşmasının önünde engel olduğunu, bu nedenle Yasin Çakır’daki tabloyu örgütlendikleri bütün işyerlerinde yaşadıklarını söyledi. İşverenlerin sendikalaşan işçileri işten atarken bu cesareti siyasi iktidardan aldığını belirten Çerkezoğlu, şöyle konuştu: “Bu ülkeyi yöneten siyasi iktidar en hafif deyimiyle sürece sessiz kalarak bu suça ortak olmaktadır. O nedenle öncelikle Çalışma Bakanlığını, Yasin Çakır Un Fabrikasında yaşanan bu hukuksuzluğa sessiz kalmamaya ve işverenin bu haksız uygulamaları karşısında gerekeni yapmaya çağırıyoruz.”