DİSK Bartın Amasra’daki madenci katliamının sorumlularının hesap vermesi talebiyle 25 Ekimde Ankara ve İstanbul’da basın açıklaması yaptı. DİSK yönetim kurulu ve beraberindeki heyet 24 Ekimde 41 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Bartın Amasra’ya giderek maden sahasında incelemelerde bulunmuş ve madenci ailelerini ziyaret etmişlerdi. Aynı gün Eskişehir, Antalya ve Kocaeli’de “Üzgünüz, Öfkeliyiz! Bartın İçin Meydanlardayız!” sloganıyla ortak basın açıklamaları yapılmıştı. DİSK, eylemlerini ertesi gün İstanbul ve Ankara’da sürdürdü.
Ankara’da gerçekleştirilen eyleme DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri, DİSK üyesi işçiler ve UİD-DER’li işçiler katıldı. Açıklamayı DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün yaptı. Görgün, yaşamını yitiren 41 işçi için üzgün, önlemler alınmadığı için ise öfkeli olduklarını belirterek, “Soma, Ermenek, Kilimli, Elbistan, Küre, Şırnak, Şirvan, Karaman, Kozlu derken yüzlerce maden işçisini toprağa verdik. Her katliamın ardından ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’, ‘Gerekli önlemler alınacak’ sözlerini duyduk. Ancak önlemler alınmadı ve işçiler ölmeye devam etti” dedi. İşçilerin öldüğünü ancak hesap veren, görevden alınan, istifa eden sorumlu olmadığı gibi 2013’te Kozlu’da 8 işçinin ölümünden sorumlu olan kişinin Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğüne getirildiğini hatırlattı. Görgün, ülkeyi yönetenlerin bu ölümlere “kader planı” demesine tepki göstererek “Kader planı neden sadece Türkiye’de var? Neden Almanya, İngiltere gibi ülkelerde yüz bin maden işçisinin 2’si ölürken, Türkiye’de 43 işçi ölüyor?” diye sordu. Bu ölümlerin önlenebilir olduğunu, ölümleri önleme yollarını DİSK olarak yıllardır raporlarla, çalışmalarla ilgili bakanlıklara ilettiklerini söyleyen Görgün, bu önerilerin dikkate alınmadığını çünkü işçilerin hayatını koruyacak önlemlere maliyet gözüyle bakıldığını söyledi. Görgün, yıllardır dile getirdikleri önlemleri bir kez daha hatırlattı: “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanını özelleştiren 6331 sayılı yasa derhal değiştirilmeli ve kamusal bir İSİG sistemi oluşturulmalıdır. Bilinçli olarak yıllardır zayıflatılan teftişler güçlendirilmelidir. İşçilerin sendika seçmesi ve grev hakkı başta olmak üzere sendikalı, örgütlü olmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Çünkü örgütlü işçiler, işyerlerindeki olumsuzluklara etkili ve hızlı çözümler üretebilir. İşçi ölümlerinde sorumluluğu olanlar hesap vermelidir.”
İstanbul’daki eylem İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirildi. Eylemde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu Bartın Amasra’da yaşananların kaza da kader de olmadığını söyledi. “Bu katliam ve ölümler açıkça önlenebilir ölümlerdir. O nedenle her biri bir iş cinayetidir” dedi. Madenlerde ve bütün işyerlerinde yaşanan bu kara tablonun, işçiyle makine arasında hiçbir fark görmeyen sermayenin zihniyetinden kaynaklandığını kaydetti. Bu tablodan çıkan esas meselenin işçilerin yaşamını bir maliyet unsuru olarak gören bu sermaye düzeninin değişmesi gerektiği olduğunu belirtti. “Amasra’da ve daha nice madende, inşaatlarda, fabrikalarda yaşanan iş cinayetlerini gündemde tutmak ve bu konuda gerekenlerin yapılmasını sağlamak, bunun için mücadele etmek hepimizin boynunun borcudur” diyen Çerkezoğlu, konuşmasını herkesi “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!” talebi için yan yana mücadeleye çağırarak sonlandırdı.