İngiltere’de on binlerce işçi ve emekçi yüksek enflasyona, kemer sıkma politikalarına ve hayat pahalılığına karşı meydanlara çıktı. 5 Kasımda Halklar Meclisinin (The People’s Assembly) çağrısıyla, sendikaların, çeşitli çevre ve demokratik kitle örgütlerinin, sosyalist örgütlerin ve kampanya gruplarının katılımıyla başkent Londra’da büyük bir protesto gösterisi düzenlendi. Hoşnutsuz yazın isyan kışına dönüştüğü İngiltere’de “Artık Yeter” sesleri meydanlarda yankılandı.
İngiltere’de işçi düşmanı Liz Truss’un istifasının ardından başbakanlık koltuğuna Rishi Sunak oturtuldu. Ancak bu değişiklik Muhafazakâr Parti hükümetine yönelik tepkileri ve öfkeyi azaltmak bir yana arttırdı. Ülkenin en zenginlerinden biri olan eski Maliye Bakanı Rishi Sunak’ın seçimsiz göreve getirilmesinden bu yana hükümetin istifası talebi sokaklarda daha güçlü yankılanıyor. “Grev, Protesto, Direniş” sloganıyla, hayat pahalılığına karşı bir dizi taleple çağrısı yapılan büyük protestoda da “Genel Seçim Şimdi” talebi öne çıktı. İşçiler, emekçiler sermaye hükümetinin alaşağı edilmesini, işçilere yönelik saldırıların son bulmasını istediler, hayat pahalılığına “Artık Yeter” dediler.
Embarkment tren istasyonu önünde buluşan ve Trafalgar Meydanına doğru yürüyüşe geçen işçiler, emekçiler ve kadınlar eylemleri boyunca “Hükümet İstifa”, “Yoksullara Değil, Zenginlere Vergi”, “Birleşen İşçiler Yenilmezler” sloganlarını yükseltiler. Yürüyüş boyunca süren yağmura rağmen hükümete ve sermayeye öfkelerini, taleplerini coşkuyla ve kararlılıkla haykırdılar. Trafalgar meydanında sendika ve işçi temsilcileri tarafından yapılan konuşmalarda enflasyonun üzerinde ücret artışı, esas olarak zenginlerden vergi kesilmesi, gıda ve barınma sorununun son bulması, enerji, su, demiryolu ve posta servisinin kamulaştırılması, sendika karşıtı yasaların kaldırılması talepleri dile getirildi. Hükümetin göçmen karşıtı politikalarına, yapay ayrımlara karşı işçi sınıfının örgütlü gücünün önemine vurgu yapıldı.
İngiliz işçi sınıfı, Sunak hükümetinin işçilere yönelik yeni saldırılarına, kamu hizmetlerindeki kesintilere, grev ve sendika karşıtı yasalara mücadeleyle cevap veriyor. İngiltere’de her sektörden işçi ve emekçi grev dalgasına yeni halkalar ekliyor. Demiryolu, iletişim, sağlık, eğitim sektörlerinden işçiler, otobüs şoförleri, liman işçileri, avukatlar, sanatçılar, itfaiyeciler, kamudan özele yüz binlerce işçi greve çıkıyor, grev oylamalarına gidiyor, işyerlerinde örgütlü mücadeleyi büyütüyorlar. Koordineli, birleşik ve kitlesel grev ve eylemlerle işçi hareketinin yükseldiği İngiltere’de, sınıf hareketinin başını çeken mücadeleci sendikalar ve işçiler yeni protesto ve grevlerle mücadeleyi büyütme çağrısı yapıyor. Grev silahına sarıldıkça örgütlü gücünün farkına varan ve sınıfına güveni artan İngiltere işçi sınıfı sermaye hükümetine karşı mücadeleyi yükseltiyor.