
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, İzmir’den Gebze’ye, Ankara’dan Adana’ya, Trabzon’dan Hatay’a onlarca il ve ilçede binlerce kadın alanlara çıktı. Pek çok yerde polis kadınların yürüyüşünü engellemeye çalıştı, alanlara çıkan kadınlar darp edildi, gözaltına alındı. Polis şiddetine ve tüm engellemelere rağmen kadına yönelik şiddete, yoksulluğa, hayat pahalılığına, iktidarın savaş çığırtkanlığına karşı kadınlar alanlara çıkmaktan vazgeçmedi. Türkiye’nin dört bir yanında “Jin, Jiyan, Azadi”, “Kadın, Yaşam, Özgürlük”, “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” sloganları yükseldi. İran’da mücadele eden kadınlar selamlandı.
İstanbul Taksim’de yapılan eyleme ilişkin yasak kararı bir gün öncesinden alındı. Beyoğlu Kaymakamlığı eylemi yasaklarken İstanbul Valiliği Taksim’e toplu taşıma ile ulaşımın saat 15.00’den sonra kapatılması kararı aldı. Sabah saatlerinden itibaren Taksim adeta ablukaya alındı. İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm sokaklar bariyerlerle kapatıldı ve polis yığınağı yapıldı. Tüm engellemelere rağmen bir araya gelen kadınlara saldıran polis, 200’den fazla kadını darp ederek gözaltına aldı. Basın emekçileri de darp edilirken görüntü almaları engellendi. 25 Kasım Kadın Platformu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda gözaltına alınan kadınların saatlerce ters kelepçeyle tutulduğunu ve avukatlarla görüştürülmediğini, bir kadının gözaltı sırasında bacağının kırıldığını duyurdu. Gözaltına alınan kadınlar gecenin ilerleyen saatlerinde gruplar halinde serbest bırakıldı.
Bursa ve Kocaeli’de yürüyüşe geçen kadınların önü yine polis tarafından kesildi. Ancak kadınlar polis barikatlarını aşarak kent meydanına yürüdüler. Diyarbakır’da yasağa rağmen bir araya gelen kadınlar polis ablukasına alınarak yürüyüş yapmaları engellendi. Polis ablukası altında basın açıklaması yapıldı. Şırnak, Ağrı ve Van’daki eylemlere biber gazıyla saldıran polis kadınları darp ederek gözaltına aldı.
Gebze’de kent meydanında bir araya gelen kadınlar ise “çocuklarımızın okullara aç gitmesine hayır demek için, fabrikalarda insani çalışma koşulları için, eşitlik için alanlara çıkıyoruz” dediler. Siyasi iktidarın kadınların kazanımlarını hedef aldığını ve kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurguladılar. “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” diye haykırdılar.
DİSK’li kadınlar: “Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir Yaşam Kuracağız”
DİSK, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Dünya Barış Parkı’nda 25 Kasım’a yönelik bir basın açıklaması gerçekleştirdi. DİSK’e bağlı sendikalara üye kadınlar “Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir Yaşam Kuracağız” pankartıyla bir araya geldi. Eyleme katılan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuşmasında “Biliyoruz ki kadına yönelik şiddetin temelinde toplumsal hayatın her anında ve her alanında derinlemesine yaşadığımız ayrımcılıklar var. O nedenle bizler, başta işyerlerimiz, çalışma alanlarımız olmak üzere kadının yaşadığı kadınlar olarak yaşadığımız tüm eşitsizliklere karşı özgürlük mücadelemizi, eşitlik mücadelemizi hep birlikte yan yana, omuz omuza büyütme kararlılığındayız” dedi. Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasında kadınların talepleri şöyle sıralandı:
- İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır!
- 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylanmalı, etkin biçimde uygulanmalıdır! Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir!
- İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
- Kadınların işgücüne katılımının önündeki en büyük engellerden olan ve kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
- Kamu-özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmelidir.