
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, İstanbul Dikilitaş’taki Genel Merkezinde DİSK-AR’ın hazırladığı asgari ücret raporunu ve taleplerini açıkladı. Basın açıklamasını DİSK Yönetim Kurulu adına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu gerçekleştirdi.
Çerkezoğlu Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz koşullarını aktararak yüksek enflasyonla birlikte işçilerin ücretlerinin hızla eridiğini dile getirdi. TÜİK’in resmi açıklamalarında dahi enflasyonun yüzde 84, gıda enflasyonunun yüzde 103 oranında gerçekleştiğine dikkat çeken Çerkezoğlu, gerçek enflasyonun gelir dağılımını da olumsuz etkilediğini ifade etti. Çerkezoğlu şöyle konuştu: “Son yıllarda emeğin (işgücünün) yurt içi hasıla içindeki payı gerilerken sermayenin payı artmaya devam ediyor. Yoksuldan alıp zengine, ücretliden alıp sermayeye veren bu düzen, ücretlerin baskı altına alınmasına dayanıyor.”
Çerkezoğlu, iktidarın ücretleri düşük tutarak emeği ucuzlatmaya dönük politikalarının sonucunda açlık sınırının bile altındaki asgari ücretin “ortalama ücret” haline geldiğini belirtti. Sendikal baskıların, toplu pazarlık kapsamının daralmasının, grev yasaklarının artmasıyla birlikte asgari ücretle çalışanların oranının yükseldiğine dikkat çeken Çerkezoğlu: “AB ülkelerinde asgari ücret civarında bir ücretle çalışanların oranı ortalama yüzde 4 iken, bu oran ülkemizde yüzde 50 civarındadır. Bu durum elbette az önce vurguladığımız bilinçli politikaların sonucu. Ülkemizde her şeyin ama her şeyin sendikalaşmayı engellemek üzerine kurulu olması ve toplu iş sözleşmesi kapsamının son derece düşük olması, milyonları asgari ücrete veya civarında bir ücrete mahkûm ediyor. Diğer taraftan asgari ücrete bile erişemeyen milyonlar var” dedi.
Öte yandan sadece enflasyona sıkıştırılmış bir asgari ücret tartışmasının gelir adaletsizliğini büyüttüğünü ifade eden Çerkezoğlu, adaletsiz vergi sisteminin de işçilerin geçimini zorlaştırdığını söyledi. Çerkezoğlu DİSK’in asgari ücret taleplerini aşağıdaki gibi sıraladı:
- Asgari ücret değil toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir
- Asgari ücretin tespitinde asgari ücretin ortalama bir ücret haline geldiği dikkate alınmalıdır
- Asgari ücret artışında resmi enflasyon değil, kişi başına GSYH artışı esas alınmalı
- Asgari ücret uluslararası kurallara uygun saptanmalı, işçinin ailesi de hesaba katılmalı
- Asgari ücret belirlenirken geçim şartları göz önünde bulundurulmalı
- Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimi oranı yüzde 10’a indirilmeli
- En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmeli
- Asgari ücret en az net 13 bin 200 TL olmalı
Bugün asgari ücretin tartışılmasının aslında memleketin geleceğinin tartışılması anlamına geldiğini ifade eden Çerkezoğlu konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “ Ülkemizde ve tüm dünyada neoliberal modelin çöktüğü, insanlığa hiçbir vaadinin kalmadığı bir dönemde bizler, asgari ücret başta olmak üzere tüm taleplerimizin ve mücadele hedeflerimizin Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC’un son genel kurulunda ifade ettiği ‘Yeni bir toplumsal sözleşmenin’ önemli bir halkası olduğu inancını taşıyoruz. Ülke kaynaklarının nasıl kullanılacağına, neyi üreteceğimize, nasıl üreteceğimize ve nasıl bölüşeceğimize dair söz ve karar sahibi olacağımız bir düzeni, yani emeğin Türkiye’sini inşa etmek mümkündür ve insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücret de bu mücadelenin bir parçasıdır.”