
2022’de sayısız sektördeki işçi grevleriyle sarsılan İngiltere’de, 2023 de kitlesel grevlerle başladı. İngiltere işçi sınıfı hayat pahalılığına, düşük ücretlere, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı yılın ilk günlerinde de kararlı grevler ortaya koydu. İşçi ve emekçiler, sermayenin ve Rishi Sunak hükümetinin saldırılarına sendikalarıyla birlikte karşı durmaya, mücadeleyi yükseltmeye devam ediyorlar.
3-4 Ocak tarihlerinde iş durduran RMT üyesi demiryolu işçileri, yılın ilk haftasında gerçekleştirdikleri grevlerle patronlara ve hükümete mücadelede kararlı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Demiryolu işçileri 6 ve 7 Ocakta 48 saatlik grevlerine devam ettiler. Ülke genelinde istasyon önlerindeki grev alanlarında yükselen coşku, mücadele ve dayanışma ruhu diğer sektörlerden işçiler arasında da yayılıyor. Aynı sorunlarla boğuşan birçok sektörden işçilerin grevlere desteği büyüyor.
5 Ocakta ASLEF üyesi makinistler, enflasyon oranı üzerinde ücret artışı talebiyle bir kez daha ülke genelinde iş durdurdular. Kamu sektöründe örgütlü PCS sendikasına bağlı 100 bin işçi grev oylamasında “evet” dedi. Aralık ayında başlayan mücadele Ocak ayında 214 kamu dairesinde devam ediyor. Kamu işçileri ücret artışı, iş güvenliği, emeklilik haklarının iyileştirilmesi gibi taleplerle greve çıktılar ve yeni yılı mücadeleyle karşıladılar. İşçiler çeşitli günlerde ve farklı kurumlarda grevlerine devam ediyorlar.
Güney ve Batı Londra bölgelerinde Abellio şirketine bağlı otobüs işçileri de grevde. Kasım ve Aralık aylarında çeşitli günlerde greve çıkan otobüs sürücüleri 4 ve 5 Ocakta da iş durdurdular. 10, 12, 16, 19, 25 ve 26 Ocak tarihlerinde de iş durduracaklarını açıklayan Unite sendikasına üye işçiler, talepleri karşılanmadığı sürece grevlerine devam edeceklerini ifade ediyorlar. Sadece 2021’de 401 milyon avro kâr elde eden şirketin teklif ettiği zamma öfkelenen işçilerin mücadelesi büyüyor, sendikalarıyla hareket eden işçi sayısı çoğalıyor.
Grev oylamaları devam eden ya da yeni grev takvimlerini açıklayan çok sayıda sektörden işçiler, yılın ilk ayını kitlesel grevde geçiriyorlar. İtfaiyeciler, öğretmenler, genç doktorlar, hemşireler, ambulans işçileri, Amazon’da çalışan depo işçileri birbiri ardına grev günlerini açıklıyorlar. Öte yandan hükümet grevlerin ve sendikaların önünü kesecek saldırı planlarını açıklıyor, yeni yasalarla işçi sınıfının mücadelesini engellemeye çalışıyor. Ancak keskinleşen çelişkiler işçileri birleştiriyor. Giderek birleşen ve koordineli hale gelen grevler, ülkeyi ve sermaye sınıfını sarsmaya devam ediyor.