Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > Köşeler > Yaşamın içinden > “Bana Ne” Demeyin

“Bana Ne” Demeyin

Brillant’tan bir tekstil işçisi

26.12.2008

Biz işçiler birbirimizden yalıtıldıkça, aramızda ciddi anlamda birlik ve dayanışmayı güçlendirmedikçe “bana ne” mantığı ağır basmaya başlıyor. Bu bana ne mantığı şüphesiz patronların bizlere aşılamış olduğu bir şeydir. Biz işçiler bu mantığı reddetmedikçe alabildiğine duyarsızlaşıyor, var olan sorunlar karşısında vurdum duymaz bir hal alıyoruz. Zaten patronların istediği de bu değil mi? Kocaman bir sınıfı tek tek kendi dünyasına hapsetmek ve onu alabildiğine sömürüp işi bitince bir kenara fırlatmak.

Bir kenara fırlatılmak için illâ da yaşlı veya hasta olmak gerekmiyor, bugün bu gerçek herkes için geçerlidir. Gece gündüz demeden çalışıyor çabalıyor, sonra kapının önüne atılıyoruz. Atılmayanlarımız ise, artan işsizlikle birlikte daha da fakirleşiyor. Daha düne kadar kocaman dev şirketler birbirleriyle boy ölçüşürken, nasıl trilyonlar kazandıklarını açıklarken işçilere zırnık koklatmıyorlardı. Bugün ise artan krizin faturasını biz işçilere kesmek için türlü dalaverelere başvuruyorlar.

Biraz mantıklı düşünen bir işçi ailesinin üyesi bana bir şey olmaz dememeli. Çünkü bizler bilinçlenip, birlik olup, mücadele etmedikçe bu kriz öncelikle bizi vuruyor. Sizlerle şahit olduğum ve mutlaka sizin de defalarca gördüğünüz bir olayı paylaşmak istiyorum. Geçenlerde bir Halk Ekmek büfesinin önünden geçtim. Yağmur alabildiğine aralıksız yağıyor ve bir sürü insan yağmurun altında ekmek sırası bekliyordu.

Oysa hemen yanı başında ekmek fırını ve az geride de market vardı. Ama bu insanlar sırf 3 kuruş ucuza alabilmek için saatlerce ekmek gelmesini bekliyordu. Yaşlarına bakıyorum 10 ile 50 arası. Lanet olsun diyorum içimden, bizler, biz üretenler şu ellerimizle dünyayı üretiyor, şu yorgun omuzlarımızla yılların yükünü sırtımızda taşıyoruz ve bu hayata mahkûm ediliyoruz. Sanki dilimize kilit vurulmuş, ellerimiz kelepçelenmiş. İnsanlığını yitirmiş birileri tarafından açlıkla cezalandırılıyoruz ve her gün sırtımızdaki yük daha da artıyor. Oysa o fırını yapan da, ekmeği pişiren de, tarlada ekip biçip buğdayı toplayıp öğüten de bizleriz. Ama ne yazık ki bu ellerimizle ürettiğimizi almak için bekleyen yine biziz. Birileri korkunç kârların hesabını yaparken bizler 3 kuruşun hesabını yapar haldeyiz. Lütfen “bana ne” ya da “bana bir şey olmaz” demeyin. Çünkü kriz günden güne artmakta, işten çıkarmalar hız kazanmakta, işsizlerin sayısı arttıkça ekmek kuyrukları da uzamaktadır. Bu kuyrukların son bulması için, üreten ellerin ürettiklerine sahip olabilmesi ve yönetebilmesi için işçi sınıfının birliği ve devrimci mücadelesi olmazsa olmazdır.

  • Yaşamın içinden [1]

Kaynak URL: https://uidder.org/%E2%80%9Cbana-ne%E2%80%9D-demeyin

Links
[1] https://uidder.org/Koseler/yasamin_icinden