
İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri Deprem Kriz Koordinasyonu 13 Şubatta İstanbul Tabip Odasında “Deprem Değil Rantçı Düzeniniz Öldürdü / Şimdi Dayanışma Zamanı” şiarıyla bir basın toplantısı gerçekleştirdi. UİD-DER’in de katıldığı toplantıda, Deprem Kriz Koordinasyonu adına ortak basın açıklamasını KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mesut Mike gerçekleştirdi. Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 10 ilde yıkıma neden olan depremlerin yarattığı tarifsiz acıların aynı zamanda herkese sorumluluk ve görevler yüklediğini belirten Mike, büyük felaketlerde devletin hazırlıksız olmasına dikkat çekti: “Önlem alınmadığında meydana gelen her felaketi ‘kader’ diye adlandıranlar şunu bilsinler ki ne madende ölmek, ne demiryollarında bedeni parçalanmak ne de göçük altında kalmak kader değildir. Kader demek suçluları, sorumluları aklamaktır… Tedbirsizlik sonucu gerçekleşen her ölümü ‘şehitlik’ olarak adlandırmak insanlara başınıza gelene razı olun, itiraz etmeyin demektir. Bu kabul edilemez.” Bugün Türkiye’de tüm olanaksızlıklara ve engelleme çabalarına rağmen büyük bir dayanışmanın olduğunu vurgulayan Mike, “Koordinasyona, planlı ve programlı çalışmaya, iletişime evet, ancak dayanışmayı engelleyici, sansürcü ve tekçi politika ve kararlara hayır diyoruz. Yetkililerin alanında uzman meslek örgütleriyle mutlaka koordineli olarak çalışması gerekmektedir. Türk Tabipleri Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği gibi örgütlerle işbirliğine gidilmeli bu kurumların ve bu kurumlarla koordine içinde olan demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, belediyelerin de çalışmaları engellenmemelidir” dedi.
İktidarın depremin yaşandığı 10 il için ilan ettiği OHAL kararının da ciddi soru işaretleri barındırdığını ifade eden Mike, “Afet bölgesi ilan edilmesi durumunda gerekli tüm çalışmaların yapılması, bütün kamu ve özel işletme kaynaklarının depremzedeler için seferber edilmesi mümkün iken OHAL’e neden ihtiyaç duyulduğu izaha muhtaçtır” diye konuştu. İktidarın olası hırsızlık ve yağmalamaları OHAL’e gerekçe göstermesinin, polis şiddeti ve mültecileri hedefe koyan ırkçı söylemleri kamuoyuna yansıtmasının amacının asıl gerçekleri gizleme çabası olduğunu belirtti.
İktidarın plansızlığının ve kriz yönetebilme kabiliyetinden yoksunluğun faturasının gençlerin eğitim ve barınma hakkına kesildiğine de dikkat çeken Mike, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Afet değil bu bir katliamdır bunun sorumlusu da siyasi iktidardır. Halkın kaynaklarını ranta, talana, yolsuzluklara, savaş politikalarına harcayan depreme hazırlık konusunda olduğu gibi ülkenin temel meselelerini es geçen ve devlet gücü olarak halka kan kusturan siyasi iktidardır. 2002-2022 arasındaki 20 yıllık AKP iktidarında toplanan deprem vergilerinin miktarı ve akıbeti derhal açıklanmalı ve bu paranın tamamı ile yıkılan kentler yeniden inşa edilmelidir.”