
İstanbul/Tuzla Serbest Bölgede bulunan Mata Otomotiv fabrikasında 27 Şubattan bu yana direniş sürüyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ek zam talebiyle bir saatlik iş bırakma eylemi yapmak üzere karar alan işçiler, 27 Şubat günü Mata yönetiminin “bodygouard” getirmesi ve işçileri tehdit etmesi üzerine süresiz iş bıraktılar. Direnişe katılan işçilerin kararlılığı, Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu diğer fabrikalardan işçilerin desteğiyle daha da büyüyor.
İşçilerin kararlılığını ve mücadelesini kırmak için tuvaletleri kilitlemekten işçileri tehdit etmeye kadar her yola başvuran Mata yönetiminin hamleleri her seferinde ters tepti, işçilerin kararlılığını perçinledi. 1200 işçinin çalıştığı fabrikada 1000’den fazla işçinin direnişte olması üretimin durmasına yol açtı. Fabrikada Tesla, Aston Martin, Jaguar gibi üst segment otomobillere parçalar üretiliyor ve sipariş üzerine çalışılıyor. Siparişleri yetiştirme baskısı yaşayan işveren direnişi kırabilmek için işten atma saldırısına geçti. Direnişin 7. gününde (5 Mart Pazar) temsilcilere ve bazı işçilere tazminatsız işten atıldıklarına dair bildirim gönderildi.
Aynı gün Birleşik Metal-İş Sendikası genel merkez ve şube yöneticileri ile Mata işçileri bir düğün salonunda bir araya gelerek direnişe dair yol haritasını belirlediler. Burada konuşma yapan Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Özcan Atmaca, patronun işten atma saldırısına değinerek şunları söyledi: “Pazartesi sizi topladığımızda, biz işgale geçiyoruz dediğimizde, hepimiz birbirimize namus sözü verdik. Dedik ki kimseyi yolda bırakmayacağız, bir arkadaşımız da olsa onu asla bırakmayacağız. Bugün işten çıkarılan temsilci arkadaşlarımız, diğer arkadaşlarımız işbaşı yapmadığı sürece biz içeri girmeyeceğiz.”
Adnan Serdaroğlu da konuşmasında işten atmalara değinerek “Hiçbir arkadaşımızı geride bırakmayacağız. Onlar bizim artık namusumuzdur” dedi. “Bu işçiler geri adım atmayacak, atan da namerttir” diyen Serdaroğlu şöyle konuştu: “İşveren sizin birliğinizi bozmak her türlü çabayı sarf edecektir. İşçi çıkışları daha da fazlalaşabilir. Bir takım akrabaları, eşi dostu devreye sokabilirler. İçeride ilişkinizin olduğu beyaz yakalıları arattırabilirler. Bunlar geçmişte çok yaşandı. Ama kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın Mata işçisi diyecek ki; ben sendikamla bir yumruk oldum, birlikte ne karar verirsek biz ona uygun davranacağız.”
Toplantıda Pazartesi sabahından itibaren direnişlerine Tuzla Serbest Bölge girişinde devam etme kararı alan işçiler, bu sabah 7’de bir araya geldiler. Mata işçileri, aynı coşku ve kararlılıkla direnişlerini sürdürüyorlar. Halaylarla, sloganlarla ve diğer fabrikalardaki işçi kardeşlerinin ziyaretleriyle dayanışmayı ve mücadeleyi büyütüyorlar.
Mata işçilerinin direnişi dayanışmayla, kararlı ve coşkulu bir şekilde devam ediyor.#MataİscisiHakkınıAlacak [1] pic.twitter.com/VKQPt2Bqfr [2]
— UİD-DER (@uid_der) March 6, 2023 [3]
Direnişte olan bir kadın işçi, Mata patronunun kendilerine sürekli “biz bir aileyiz” dediğini söyleyerek şöyle konuştu: “Madem aileydik niye sürekli baskı ve mobbinge maruz kaldık? Niye karbon tozu yutmamıza göz yumdunuz? Biz sadece insan gibi muamele görmek istedik, çalışma koşullarımız düzeltilsin istedik, geçinemiyoruz diye ücretlerimize ek zam talep ettik, bu kadar düşmanlık yapmaya gerek var mıydı? Madem biz bir aileydik niye günlerdir soğukta ve yağmurda beklememize, beton üzerinde yatmamıza, ekmeğimize sahip çıkmak için çocuklarımızı evde bırakıp buraya gelmemize rağmen bize kulak vermiyorsunuz? Aramızda engelli arkadaşlarımız, hamile kadın arkadaşlarımız var. Henüz yeni bebeği olan arkadaşlarımız var. Biz bir aileysek neden bizi dinlemek yerine düşmanca tutum alıyorsunuz?”
Pazar akşamı işçilere bir mesaj gönderen yönetim “iş güvenliği ve barışının sağlanmasını tesis edebilmek amacıyla” üretimi ikinci bir duyuruya kadar durdurduğunu, işyerinin kapalı olacağı süre boyunca üretime yurtdışında kurulu işyerinde devam edeceğini duyurdu. Mata işçileri işten atma saldırısının ve üretimi durdurma kararının işçilere gözdağı vermek amacını taşıdığını belirtiyorlar. Slovakya’daki fabrikada üretilemeyen kimi parçaların Türkiye’deki fabrikada üretildiğini, karbon tozu nedeniyle bazı parçaların üretiminin ise yurtdışında yapılmasının zaten mümkün olmadığını söylüyorlar. Mata yönetiminin oyunlarının ve blöfünün farkında olduklarını dile getiren işçiler, kararlı bir duruş sergiliyorlar. Taleplerini görmezden gelen, baskı ve tehdidi arttırarak işçileri yıldıracağını sanan işverene tepkileri büyüyen işçiler, ne olursa olsun geri adım atmayacaklarını, direnişlerine sonuna kadar devam edeceklerini ifade ediyorlar.