
Emekçi kadın kardeşlerimiz!
Bugün 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü. Dünya işçi sınıfımızın, tüm emekçi kadınların 8 Mart’ı kutlu olsun!
8 Mart’ın doğuşu anlatılırken aynı zamanda işçi sınıfının ve işçi sınıfının kadınlarının tarihsel mücadelesi de anlatılır. 1857 yılında, Amerika’da grevde olan 40 bin tekstil işçisi kadının mücadelesi, grev sırasında fabrikada çıkan yangında can veren 129 kadın işçinin anısı, 8 saatlik işgünü ve eşit işe eşit ücret mücadelesi hatırlanır. Bu tarih, yaşanan tüm acılara ve ödenen bedellere rağmen işçi sınıfının mücadelesinin bastırılamadığının kanıtıdır. Tarihsel deneyimlerden ders çıkararak silkinip ayağa kalkan, talepleri uğruna mücadele eden işçilerin zaferler kazandığının, geleceği şekillendirdiğinin kanıtıdır.
8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günümüzü karşılarken, aynı zamanda hepimizi acı ve kedere boğan büyük bir felaket yaşıyoruz. 6 Şubatta, Maraş merkezli depremlerde resmi rakamlara göre 46 binden fazla insanımız öldü, yüzbinlerce insanımız yaralandı, milyonlarca insanımızın hayatı paramparça oldu. Yüreklerimiz acı ve kederle dolu!
6 Şubatta yaşadığımız felaketin nedeni bir doğa olayı olan deprem değil, açgözlülüğü zirveye taşıyan kapitalist tek adam rejimidir. Bu rejim, depremin geldiği bilinmesine rağmen yağmaya ve kısa yoldan zenginleşmeye odaklanmış, kentleri ve binaları depreme dirençli hale getirmeyi, önlem almayı gerekli görmemiştir. Depremden sonra devletin olanaklarını seferber etmemiş, sivil örgütlenmeleri ve inisiyatifleri boğmaya, engellemeye çalışmış, yıkımın boyutlarını katlamıştır. Yüreklerimiz öfke dolu!
8m.jpg [1]

Zamanı geri alma, geçmişi değiştirme gücümüz yok. Yaşanan acıları silemeyiz. Ama tıpkı 8 Mart’ın gösterdiği gibi, acıya saplanıp kalırsak hesap soramayız, değişim yaratamayız. Bizler, aynı acıları bir daha yaşamamak için yapabileceklerimize odaklanmak zorundayız. Omuzlarımızdaki sorumluluğun ne kadar büyük olduğunu hatırlamak, silkinip ayağa kalkmak, sorumlulardan hesap sormak ve geleceği şekillendirmek zorundayız. Bu bilinçle emekçi kadınlar olarak sömürüye, doğa olaylarını felakete dönüştüren kapitalizme karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Haklı öfkemize, direncimize, birliğimize, 8 Mart’ın tarihsel mirasına sahip çıkarak 6 Şubatın hesabını soracağız. Biz emekçi kadınlar, evlatlarımız için, geleceğimiz için tek adam rejimine ve kapitalist sömürüye karşı mücadelenin en ön saflarında yer almaya devam edeceğiz.
8 Mart, sömürünün, zulmün olmadığı, insanın insana kul edilmediği, alçaltılmadığı, barış ve özgürlük dolu bir dünya özleminin sembolüdür. UİD-DER Kadın Komitesi olarak 8 Mart’ın tarihsel mirasına sahip çıkarak böyle bir dünya uğruna mücadeleye güç vermekten onur duyuyoruz. Tüm emekçi kadın kardeşlerimizi sınıfların, sömürünün, cinsiyet ayrımcılığının, savaşların, şiddetin olmadığı böyle bir dünya uğruna birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.
Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Emekçi Kadınlar Mücadelede Öne!