
Maraş merkezli gerçekleşen depremde hayatını kaybeden on binlerce insanın binlercesini gençler oluşturuyor. Binlercesi de ailesiz, evsiz kaldı. Bu yıkım tablosuna baktığımızda bizler için oldukça net olan bir şey var: Kapitalist düzende kesinlikle gençler için bir gelecek yok! Bu düzen yalnızca yıkım üretiyor, canımızı alıyor, umutlarımızı çalıyor. Zaten yoksullukla ve geleceksizlikle boğuşan gençler depremin ardından gelen yıkımla birlikte en temel haklarından mahrum kaldı. İktidar gençleri hapsettiği çıkışsızlık sarmalına bir düğüm daha atarak, yeni sorunlarla yüz yüze bıraktı.
İlk olarak binlerce öğrenciyi apar topar KYK yurtlarından çıkarıp sokağa attılar. Ülkenin hemen her yerinde kamuya ait boş konutları, otelleri depremzedelerin ihtiyaçlarını giderecek şekilde kullanmak yerine öğrencileri sokağa atarak yeni bir mağduriyet yarattılar. Daha sonra üniversitelerin uzaktan eğitime geçeceğini açıkladılar. Bu kararlar gençliğin iyiliği için mi alındı? Her fırsatta “güçlü devlet” söylemini tekrarlayan iktidar, olağan dışı her durumda öğrencilerin barınma ve eğitim hakkına göz dikiyor. Bu kararlara tepki gösteren öğrenciler ise anında darp edilerek gözaltına alınıyor. Açık ki devletin gücü depremzedelerin ihtiyaçları için değil gençlere sopa sallarken devreye giriyor. Yurtları boşaltarak, uzaktan eğitimle gençleri evlerine hapsederek duygu birliğimizi kırmaya çalışıyorlar. En önemlisi de yurtlarda, okullarda, kampüslerde bir araya gelmemizi, acılarımızı ve öfkemizi paylaşmamızı, dayanışmamızı, hesap sormamızı engellemek istiyorlar. Hatırlayalım, pandemi bahanesiyle gençlerin evlere kapatılması ve eğitimin online olması, kendini yalnız hisseden bir gençlik yarattı ve eğitimin niteliğini daha da düşürdü.
Yıkımın yaşandığı ilk günden bu yana binlerce genç, sivil toplum örgütleriyle ve sosyalistlerle birlikte deprem bölgelerinde çalışma yürüttü ve yürütmeye devam ediyor. Birçoğumuz UİD-DER’in deprem bölgesindeki yardım ve dayanışma merkezindeki çalışmalara katıldı, gidemeyenlerimiz ise buradaki yardım merkezlerine gitti ve yardım topladı. UİD-DER’li gençler olarak bu yıkım tablosu karşısında yaşanan acıları yüreğimizde hissediyor, bu sisteme olan öfkemizi biliyor ve dayanışmaya omuz vererek örgütlü mücadeleyi büyütüyoruz. Emekçileri katleden sermaye düzeninden ve saray rejiminden hesap sormak isteyen her gencin yeri de işte bu örgütlü mücadeledir. Dünyayı ancak sosyalizm mücadelesi kurtarabilir, bunu herkese anlatmalı ve saflarımızı güçlendirmeliyiz!