
15 Martta İngiltere’de 700 bine yakın işçi greve çıktı. İngiltere bir kez daha işçi sınıfının gücüne tanıklık etti. Hükümetin “Bahar Dönemi” bütçesini açıkladığı güne denk getirilen grev, işçi sınıfının sermaye sınıfına ve hükümete karşı kararlı mücadelesini bir kez daha ortaya koydu.
Londra metro ağında örgütlü olan RMT ve ASLEF sendikalarına üye 10 binden fazla demiryolu işçisi, İngiltere genelinde NEU üyesi 300 bin öğretmen, UCU sendikasına üye 70 bin öğretim görevlisi ve üniversite çalışanı, kamu sektöründe örgütlü PCS ve Prospects sendikalarına üye 133 binden fazla kamu işçisi, İngiliz Tabipler Birliği (BMA) üyesi 70 bine yakın pratisyen hekim, BBC’nin yerel radyo ve televizyon çalışanları, Amazon işçileri 15 Martta grevdeydi. Bütçe gününde birçok sektörü durma noktasına getiren, on binler olup alanlara akan işçiler bir kez daha “Artık Yeter!” diye haykırdı. Ülke genelinde 700 bine yakın işçi greve çıkarken başkent Londra’da 50 binin üzerinde işçi ve emekçi meydanlarda taleplerini haykırdı.
Öğretmenlerin Hyde Park, kamu işçilerinin Embankment kolundan başlattıkları yürüyüşe pratisyen hekimler, üniversite çalışanları, demiryolu işçileri de katıldı. Yürüyüş güzergâhı üzerinde çalışan yol ve inşaat işçilerinin ıslıklarıyla, arabalarından korna çalan, evlerinin camlarından el sallayan çevre halkın desteğiyle, sokaklarda sloganlara eşlik eden insanların dayanışmasıyla coşkunun arttığı yürüyüş kolları Trafalgar Meydanında birleşti. Gençlerin yürüyüşe yoğun katılımı dikkat çekerken, kürsüden yapılan konuşmalarda bunun geleceğe dair umudu tazelediği belirtildi. Sendika temsilcilerinin ve İşçi Partisinden milletvekillerinin konuşmalar yaptığı kürsüden yoksulların daha da yoksullaştığı zenginlerin daha da zenginleştiği bu düzene karşı mücadele çağrıları yapıldı. Hükümetin göçmen karşıtı yasalarına karşı göçmenlerle dayanışma mesajları yükseldi. Talepler karşılanana kadar grevlere devam edileceği vurgulandı.
İşçilerin birliğini ve örgütlenme hakkını hedef alan işçi ve sendika karşıtı yasaları bir bir ezip geçen işçiler, sendikalarıyla hareket ederek birleşik ve koordineli grevlerle sınıf dayanışmasını yükseltiyor, sermaye sınıfının karşısına işçi sınıfı kimliğiyle dikiliyor, mücadele bayrağını dalgalandırıyorlar. Kamudaki özelleştirmelerin, kemer sıkma politikalarının, kamu hizmetlerindeki kesintilerin, işçi karşıtı yasaların ve patronlardan yana teşvik ve uygulamaların işçilerin yaşamlarını çekilmez hale getirdiği İngiltere’de işçiler kararlılar!