
27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
Kamu sektöründe ve demiryollarında örgütlü ve 2 buçuk milyon üyesi olan Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di, yürüyen toplu sözleşme görüşmelerinde yüzde 10,5 ücret zammı talep ediyor. Otobüs şoförlerinin, makinist ve vatmanların örgütlü olduğu ve 230 bin üyesi bulunan Demiryolu ve Ulaşım İşçileri Sendikası EVG ise yüzde 12 zam talep ediyor. Ancak sendikaların bu talepleri “aşırı” bulunarak kabul edilmiyor. İşçilerse talepleri için mücadele etmekten geri durmuyor. 27 Marttaki grev iki sendikanın ortak çağrısıyla düzenlendi ve çok etkili oldu. Yüzbinlerce işçi greve destek verdi. Bu nedenle yerel medyada greve “mega grev” adı verildi.
Almanya’da özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra doğalgaz, elektrik faturaları, gıda fiyatları çok büyük artış gösterdi. Düşük ücretlere uzun saatler boyunca çalışan işçiler koşullarının düzeltilmesinin kendileri için hayati bir mesele olduğunu belirtiyorlar. Bir sonraki toplu sözleşme görüşmesinden önce bu genel grevin çok önemli olduğunu dile getiriyorlar. Ancak ulaşım sektöründeki şirketler grevi “tamamen aşırı, temelsiz ve gereksiz” diyerek karalamaya çalışıyorlar. Sendikaların Alman halkını zor durumda bıraktığını ileri sürüyorlar. Oysa yapılan anketler halkın greve büyük destek verdiğini ortaya koyuyor. Ver.di sendikası toplu sözleşme görüşmelerinin üçüncü turundan da bir sonuç çıkmaması halinde süresiz genel grev için çağrı yapacağını açıkladı.