
Sermaye yanlısı politikalarla emekçileri yoksulluk çukurunun en derinlerine iten ve özgürlükleri yok eden baskıcı rejim, toplumdaki değişim arzusunu bastırarak baskı ve zorbalıkla iktidarını sürdürmek istiyor. Bu sabah Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte operasyon yapan polisin, avukat, siyasetçi, gazeteci ve insan hakları savunucularının da olduğu 150’den fazla kişiyi gözaltına almasının amacı budur. Bu operasyonun amacı yalnızca HDP ve bu rejime boyun eğmeyen Kürt halkı değildir. Amaç tüm toplum kesimlerine gözdağı vermektir. Ancak emekçiler daha fazla birleşerek rejimin kirli oyunlarını bozacaklar ve rejim, toplumun derinlerinde biriken değişim isteğini asla bastıramayacak!
Baskı ve susturmaya dönük operasyonun ardından Türkiye’nin dört bir tarafında protesto sesleri yükseldi. Diyarbakır başta olmak üzere onlarca kentte yapılan açıklamalarda, AKP-MHP koalisyonunun iktidarı kaybetme korkusuna kapıldığı, baskı ve zorbalıkla halkın iradesini ezmek istediği dile getirildi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, bu operasyonun HDP’ye ve Kürt seçmene bir gözdağı olduğunu belirtirken, Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir şu bilgileri verdi: “Operasyon halen devam ediyor. Gözaltılar devam ediyor. Birçok avukat arkadaşımızın bürolarında aramalar sürüyor. Şu ana kadar bir gerekçe belirtilmiyor. Bize sunulan bir gerekçe yok. Farklı meslek gruplarına yönelik bir operasyon. Aralarında sanatçı, siyasetçi, STK temsilcileri ve avukatlar var. Genel yürütülen bir soruşturma.”
İnsan Hakları Derneği’nden (İHD) yapılan açıklamada ise şube yöneticilerinin de gözaltında olduğu açıklandı: “Kentimizde yapılan ev baskınlarında aralarında şube yöneticilerimiz Av. Eylül ÖZGÜLTEKİN ve Av. Gurbet ÖZBEY ÖNER ile üyelerimizin de bulunduğu çok sayıda insan hakları savunucusu, basın emekçisi, sanatçı, siyasetçi ve avukat gözaltına alınmıştır.”
Edirne Cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaş da bir açıklama yaparak baskıcı tek adam rejiminin operasyonunu kınadı: “Süleyman Soylu, kendi mitinginde toplayamadığı kadar insanı bir kerede gözaltına aldırmış! 81 ilde seçim çalışması yürüten tüm arkadaşlara çağrımızdır: Çalışmalarımızı daha sabırlı, daha kararlı şekilde büyütelim. Huzurun, refahın, demokrasinin gelişini engelleyemeyecekler.”
Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan partilerden biri olan TİP’in Genel Başkanı Erkan Baş da “Seçimlere 1 aydan az zaman kalmışken HDP ve Yeşil Sol Parti üye ve yöneticilerine, baro üyelerine, gazetecilere, yurttaşlara yapılan siyasi operasyonu kınıyoruz. Bu Saray kumpasları Türkiye’nin özgürlük mücadelesini engelleyemez. Birlikte direndik, birlikte kazanacağız!” açıklamasını yaptı.
Çok açık ki toplumun farklı kesimlerinin aynı noktada birleşmiş olmasını hazmedemeyen zorba rejim, milliyetçiliği kışkırtmak ve muhalefet cephesini ayrıştırmak için adımlar atıyor. Bir kez daha yapay toplumsal kutuplaşmadan, kin ve nefret politikasından medet umuyor. Uyguladığı sermaye yanlısı politikalarla Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasına yol açan, demokratik hakları yok edip toplumu nefessiz bırakan, ülkeyi enkaz yığınına dönüştüren zorba rejim hedefine ulaşamayacak. Bu rejimin tuzaklarını bozmanın yolu işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların daha fazla yan yana gelmesidir! 14 Mayıs’a giderken 1 Mayıs’ta meydanları doldurarak bu rejime toplumsal cevabımızı vermek zorundayız!