
Dünyanın en büyük petrol arıtma tesislerinden biri olan İran’ın güneyindeki Abadan Rafinerisinde binlerce işçi 21 Nisanda iş bıraktı. İşçiler düşük ücretleri, ücretlerin aylarca ödenmemesini, yetersiz beslenme ve barınma koşullarını protesto ediyorlar. Grevci petrokimya işçileri hükümetin enflasyonun altında kalan %27’lik teklifine karşı en az %79 oranında zam talep ediyorlar.
Kötü çalışma koşullarından, artan sefalet ve baskıdan bıkan petrokimya işçilerine Tahran da dâhil onlarca şehirde farklı sektörlerde çalışan binlerce işçi katıldı. Ayrıca öğretmenler, emekliler, kadınlar ve gençlerin destek verdiği grevlere çeşitli protesto gösterileri eşlik ediyor. Grevlerin yayıldığı İran’da işçi ve emekçilerin sırtından sefa süren zalim mollalara karşı “Kahrolsun Molla Rejimi” sloganı yükseliyor.
İşçiler en ufak hak arama mücadelesini baskı ve zorbalıkla ezmeye girişen faşist rejimin artık sonuna yaklaştığını belirtiyorlar. Son yıllarda emekçi kadınların, gençlerin, işçilerin büyüttükleri mücadele nedeniyle korkusu iyice artan molla rejimi baskıyı, tehditleri, gözaltı ve idam cezalarını arttırıyor. Ancak ezilen, sömürülen halkın her mücadelesinde “Kahrolsun Katil Hamaney!”, “Kahrolsun diktatör!” şiarları daha fazla yükseliyor, ekonomik talepler siyasal taleplerle büyüyor.
Geçtiğimiz yıl Eylül ayında genç bir kadın olan Mahsa Amini’nin “ahlâk polisleri” tarafından öldürülmesi sonrası ülke genelinde sendikaların, öğrencilerin, kadınların ve esnafın da katıldığı kitlesel protestolar patlak vermişti. Aylarca süren bu isyan dalgasında mollalar korkuya kapılmış, yüzlerce insanı eylemlerde katletmiş, çok daha fazlasını tutuklatmıştı. Baskıyı her alanda attıran rejimin yükselttiği korku duvarlarını aşan emekçiler dini lider Hameney’in resimlerini çiğnemiş, mollaların evlerini ateşe vermişti. Rejimse güçlü ve yenilmez olduğu, desteğinin çok büyük olduğu propagandasını yürütmeye devam etmişti. Ramazan Bayramına denk gelen grev ve protestolarda, rejimin katlettiği yakınlarını mezarları başında anan emekçiler, rejime olan öfkelerini de bir kez daha yükselttiler. Özgürlük mücadelesinde sembolleşen Mahsa Amini’nin mezarı etrafında protestoları engellemeye çalışan polis ve paramiliter güçler acılı ve öfkeli insanların sesini bastıramadı. Mezar başlarında “Kahrolsun Hamaney!”, “Kahrolsun Besic ve Devrim Muhafızları!”, “Siz bizim IŞİD’imizsiniz!” sloganları yükseldi.
İranlı emekçi kitleler nezdinde hiçbir meşruluğu kalmayan bu çürümüş rejimin miadı doldu. Hapishanelere, idamlara, şiddete, zulme rağmen altı gittikçe oyulan rejim ne yaparsa yapsın öfkesi taşan milyonların mücadelesi ile devrilmekten kendini koruyamayacak. Tarihsel olarak da hükmü kalmayan bu rejimi yıkacak, yoksulluğa, sefalete ve adaletsizliğe karşı isyan bayrağını yükseltecek olan işçi sınıfının örgütlü mücadelesi olacaktır.