
Baskı ve zorbalığın son bulmasını isteyen, özgürlük, değişim isteyen, bunun için mücadele eden emekçi kadınlarız. Bizi yok sayan, emeğimizi değersizleştiren, katleden bu sistemin değişmesini istiyoruz. Değişim bizim için nefes almak demek; açlığın, sefaletin son bulması demek; inancımızı özgürce yaşamak demek; demokratik hak ve özgürlüklerin tanınması demek. Bu yüzden değişimi en çok da biz istiyoruz. Okulda açlıktan bayılan evlatlarımız varken, “bu ülkede yoksulluk yok” diyenlerden hesap sormak istiyoruz. Her gün kadın cinayetleri yaşanırken “o saatte sokakta ne işi vardı?” diyenlere, kadını metalaştıranlara ve her gün bunu büyütüp normalleştirmek isteyenlere haddini bildirmek istiyoruz. İş cinayetlerinde eşimizi, kardeşimizi, çocuğumuzu, canımızı kaybederken, enkaz altında on binlerce canımız yitip gitmişken “kader planı” diyerek sorumluluklarını üstlerinden atmaya çalışanları alaşağı etmek istiyoruz. Tek adam rejiminin baskı ve zorbalığını, demokratik hak ve özgürlükleri yok etmesini, emeğimiz üzerinden saraylarda yaşayıp ahkâm kesmesini kabul etmiyoruz. Yok sayılan emekçi kadın kardeşlerimiz, size sesleniyoruz! “Biz varız ve buradayız” demek için, 1 Mayıs’ta tüm gücümüzle rejime ve kahrolası sömürü düzenine karşı meydanlarda yan yana olalım. Gücümüzü, birliğimizi büyütelim! Değişim irademizi ortaya koyalım!