
Kimimiz çocukluğumuzdan beri ailemizle UİD-DER’le birlikte, kimimiz ise ilk defa katılıyoruz 1 Mayıs’a. Gençler olarak alanda olmak çok güzeldi. Hele bir de görevli olmak ayrıca heyecan vericiydi. Kimimiz pankart taşıdık kimimiz flama, döviz… Ama hep bir ağızdan güçlü bir şekilde “Gençlik Burada, Sınıfının Safında” diye haykırdık.
Bu yıl ayrı bir heyecanlıydık. Mersin’den ve Hatay Samandağ’dan gelen pek çok arkadaşımız da yanımızdaydı. Özellikle deprem bölgesinden gelen arkadaşlarımızla omuz omuza olmak ayrı bir öneme sahipti bizler için. 6 Şubat depremlerinde yüzbinlerce insanımızın diri diri betona gömülmesinin hesabını sormak için bu 1 Mayıs bir fırsattı. Deprem bölgesinden gelen arkadaşlarımızın sesini Türkiye işçi sınıfının kalbinin attığı İstanbul’da duyurmak, öfkemizi güçlü bir şekilde haykırmak istiyorduk. Ülkeyi enkaza çeviren tek adam rejimine karşı “artık yeter, defolun” demek için oradaydık. Gençler olarak artık daha iyi bir gelecek istiyorduk. Bu yüzden de hepimiz sabah erkenden kalkıp alanlara gitmiştik. Artık geleceğimizin çalınmasını istemiyorduk.
Taleplerimizi dile getirdiğimiz, gücümüzü gösterdiğimiz, sesimizi duyurduğumuz güzel bir gün oldu. Halaylarla, şarkılarla motivasyonumuz hep yerindeydi. Herkeste bir coşku, bitmek bilmeyen bir enerji vardı. Mersin’den ve Hatay’dan gelen arkadaşlarımızı da enerjik ve mutlu görmek bizi daha çok sevindirdi. Onların coşkusu bizi daha da heyecanlandırdı. Hepsi çok memnun kalmıştı. “İyi ki gelmişiz” diyorlardı. 1 Mayıs mitingi sayesinde çok güzel arkadaşlıklar edindik. Çoğumuz birbirimizi ilk defa görmemize rağmen aynı safta mücadele ettiğimiz için uzun zamandır tanışıyormuşuz gibiydik. Her sene olduğu gibi bu sene de çok mutlu bir şekilde alandan ayrıldık. Kendimize olan güvenimiz daha da arttı, değişim umudumuz büyüdü.