
1 Mayıs, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günüdür. Bu günde iki dünya, iki sınıf karşı karşıya gelir: Emek ve alın teri ile çalışan işçi sınıfıyla kâr üzerine kurulmuş sermaye dünyası. İşçiler eşitlik ve özgürlük isterken sermaye kendisi dışındaki herkes için kölelik ve sömürü ister. 1 Mayıs tarihten bu güne işçi sınıfının mücadeleleri sonucu kazanılmıştır, gelenekselleşmiştir.
UİD-DER olarak bir kez daha 1 Mayıs alanında yerimizi aldık. Bu sene bir farklılık vardı diğer yıllara göre. Yakın bir zamanda 6 Şubat depreminde hayatını kaybedenlerin aileleri, depremzede gençler, çocuklar vardı. Onları kaderine terk eden siyasi iktidarın tersine biz dayanışmayı büyütmeye çalışmış, onlara elimizi, evimizi açmış, ekmeğimizi paylaşmaya hazırdık. O gün onlarla dayanışma göstermekle kalmamış umudu, geleceği birlikte kuracağımız sözünü vermiştik. On binlerce canımız enkaz altında bırakılmıştı. İktidar buna göz yummuş, insanların yardım çığlığına kulağını tıkamış, insanları ölüme terk etmişti. 1 Mayıs’ta onlarla birlikte bunu unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve de unutturmayacağımızı haykırmanın zamanıydı. Taleplerimizi hep bir ağızdan haykırdık. İşsizliğe, geleceksizliğe, yoksulluğa, kölelik düzenine, eşitsizliğe, doğanın talan edilmesine, tek adam rejimine, işçilerin hak aramasının önündeki bütün engellere hep bir ağızdan “hayır!” dedik. Önümüzde 14 Mayıs seçimleri var. Bütün işçi ve emekçiler, toplumun her kesiminden insanlar değişim, demokrasi ve özgürlük istiyorlar. UİD-DER taleplerimizin yanı sıra insanlara örgütlü olunca umudun resmini gösteriyordu.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da disiplini, düzeni, sloganları, şarkıları, pankartları ile UİD-DER 1 Mayıs’ı doyasıya yaşattı hepimize. Kırmızının en güzel tonuyla flamalar damgasını vurdu 1 Mayıs alanına. Alandaki coşkusu, özgürlük, barış, kardeşlik halayı ile omuz omuza, yana yana, can cana koca bir aileydik. 1 Mayıs’ı doyasıya kutladık, mücadele azmimizi, sömürüsüz bir dünya inancımızı tazeledik. Dönüş yolunda şarkılar, türküler, sloganlarla, her yaştan kardeşimizle, çocuklarımızla birlikte 1 Mayıs coşkusunu doruğa çıkardık. Şimdi sıra 14 Mayıs’ta “değişim istiyoruz” diye haykırmakta!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!