
23 Mayısta gece yarısı sularında İstanbul Maltepe D-100 karayolunda makas atarak ilerleyen bir sürücü, bariyer yapmakta olan yol bakım işçilerinin arasına dalarak dört işçinin ölümüne, bir işçinin de yaralanmasına yol açtı. İBB’ye bağlı olarak çalışan yol bakım işçilerinden hayatını kaybeden Sinan Demirok 41, Mehmet Alptekin 43, Hamdi Alptekin 38, Barış Ten 25 yaşındaydı. İkisi kardeş olan dört işçi 2019’da Diyarbakır’dan İstanbul’a gelmiş, İBB’ye bağlı yol bakım onarım şirketinde çalışmaya başlamışlardı.
Dört işçinin ölümünün ardından tek sorumlu olarak trafik kurallarını hiçe sayan sorumsuz sürücüden bahsedildi. İşçileri ezen sürücü “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan tutuklandı. Gecenin o saatinde akmakta olan trafiğin içinde güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığı dile getirilmedi. Sorumsuz sürücülerin işçilerin ölümüne neden olmaması için hangi önlemlerin alınmış olması gerektiğinden bahsedilmedi. Bu durumda yol işçileri için tek tehlike sorumsuz sürücüler midir? Teknolojinin bu denli geliştiği bir çağda iş güvenliği önlemleri insan hatalarını azaltamaz mı? İnsan hatalarından kaynaklanan tehlikeleri, ölümleri ortadan kaldıramaz mı?
Her gün binlerce belediye işçisi çeşitli riskler altında yolların bakım ve onarım çalışmalarının yanı sıra peyzaj işleriyle de uğraşıyorlar. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri gerçek manada hayata geçirilmediği için işçiler bunun bedelini hayatlarıyla ödüyorlar!
Aynı hafta içinde Kadıköy’de yüksek hızlı treni temizleyen işçi metrelerce uzunluktaki metal saplı fırçası yüksek gerilim hattına değince bir anda kömüre döndü. İstanbul’da sağlıklı barınma imkânı sağlanmayan, çalıştıkları ekmek fırınında kalan Mardinli 4 genç işçi, Mehmet Erboğa, Beşir Erboğa, Mehmet Erboğa ve Abdulkadir Erboğa yangın çıkması sonucu dumandan zehirlenerek hayatını kaybetti. Şanlıurfalı tarım işçileri Konya’da trafik kazası geçirdi, 1 işçi yollarda öldü, üçü çocuk işçi 8 kişi yaralandı… İşçiler önlemlerin ihmal edilmesinin bedelini canlarıyla ödüyor, patronların kârı büyüyor!
Patronlar ve egemenler işçilerin canını, ailelerinin çektiği acıyı umursamıyorlar. İş güvenliği önlemlerini maliyet olarak görmeye ve ihmal etmeye devam ediyorlar. Alınacak hiçbir önlemin maliyeti işçilerin hayatından daha kıymetli değildir! Ama işçilerin hayatına önem verip canları koruyacak olanlar ancak işçiler olabilir. Ama aradaki yapay ayrımları bir kenara bırakıp işçi sınıfı olarak birlik olmuş işçiler! Daha fazla işçinin ihmalkârlığın kurbanı olmaması için işçiler olarak işyerlerimizde, sendikalarımızda, demokratik ve siyasi örgütlerimizde bir araya gelmeli, birleşmeli, önlemlerin alınmasını sağlamalıyız.