
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 26 Mayıs’ta, Söğütlüçeşme Marmaray istasyonunda bir basın açıklaması düzenledi. Bir işçinin tren camını temizlerken elektrik akımına kapılarak ağır yaralanması nedeniyle düzenlenen eylemde taşeron çalışmaya, iş kazalarına ve ölümlere dikkat çekildi. Basın açıklamasına çeşitli sendikalar, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve işçilerin mücadele örgütü UİD-DER destek verdi.
İSİG Meclisi adına yapılan konuşmada şu sözlere yer verildi: “İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığı için bir kez daha bir arkadaşımızın göz göre göre iş kazası geçirerek yüksek akıma kapılması nedeniyle buradayız. 23 Mayıs 2023 tarihinde Söğütlüçeşme istasyonunda sefere hazırlanan YHT’nin makinist kabini ön pencere camının temizliğini yapan taşeron RCS adlı temizlik şirketi işçisi, elindeki saplı fırçanın yüksek gerilime temas etmesi sonucu ağır yaralandı. Kaza geçiren işçi arkadaşımızın yoğun bakımda entübe olarak tedavisi sürmektedir. Hayati risk taşımaktadır. Acil şifalar diliyoruz.”
Açıklamada ayrıca düşük ücretle, güvencesiz çalıştırılan taşeron işçilerin çalışma koşullarına dikkat çekildi. “İş güvenliği önlemi alınmadan, 28 bin volt enerjinin altında yalıtımlı ayakkabı ve eldiveni olmadan çalıştırıldı. Taşeron çalıştırma koşulları işçilerin hayatlarını ve geleceklerini çalmaktır” denildi. TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin asli işlerinin de taşerona verildiği ve yaşanan iş kazasının başlıca sebebinin taşeron çalışma koşulları olduğu vurgulandı. “Trenlerin temizliğinin elektrik olmayan tamir-bakım hatlarında ve otomatik yıkama ünitelerinde yapılması gerekir. Soruyoruz; katener hattı altındaki bu hatta temizlik yapılmasına, mevzuata ve iş kurallarına uygun olmadığı halde kimler tarafından ve ne şekilde karar verilmiştir? Trene yolcu iniş binişinin olduğu peronda, peronun yüksekliği dikkate alınmadan, enerjisi kesilmemiş bir hatta uzun saplı bir fırça ile su kullanılarak kabin ön camının temizlenmesinin böyle bir olaya sebebiyet vereceği açıktır. Buna neden izin verilmiştir?” denildi.
Açıklamanın devamında Türkiye’de iş cinayetlerine ilişkin vahim tablo şu sözlerle ortaya konuldu: “Birçok işkolunda maden, enerji, tekstil, inşaat, metal sanayinde arkadaşlarımızın hayatları birer birer sönüyor. Yüzlerce işçi arkadaşımız çalışırken çeşitli sektörlerde yaralanıyor, sakatlanıyor çalışamayacak duruma geliyor ve hayatlarını kaybediyor. Biz İSİG Meclisi olarak her ay düzenli olarak iş cinayetleri raporları hazırlıyoruz. Bunun sebebi iş cinayetlerinin görünür olması ve önlemlerin alınmasını sağlamaktır. İşçi arkadaşlarımızı ve kamuoyunu bu konuda daha duyarlı ve bilinçli hale getirmek istiyoruz. Patronlar güvenlik önlemlerini maliyet olarak gördükleri için bu önlemler alınmıyor ve işçiler çok basit nedenlerle hayatlarını kaybediyorlar. 2023 yılında şimdiye kadar 585 işçi arkadaşımız önlenebilir sebeplerden dolayı yaşamını yitirdi. Bu işçilerin ailelerini de düşündüğümüzde yüzlerce insanın hayatları karartılıyor. Yine iki gün önce İstanbul Küçükyalı E-5’te yol bakım ve onarım işi yapan belediye işçilerine, çalıştıkları şeridin tamamının iş makineleriyle kapatılmaması sonucu otomobil çarpmış ve 4 işçi arkadaşımızı kaybetmiştik.”
Eylemde bir kez daha işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlamanın en temel yolunun işçilerin örgütlülüğü ve denetimi olduğu vurgulandı. Basın açıklaması “Taşeron Çalışma Ölüm Demektir!”, “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganlarıyla sona erdi.