
İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken mücadele deneyimleriyle doludur. Hak kayıplarının arttığı, çalışma ve yaşam koşullarının ağırlaştığı dönemlerde bu deneyimleri hatırlamak, o zorlu dönemlerden çıkışın yolunu da gösterir.
Metal işçilerinin DİSK/Maden-İş öncülüğünde yükselttiği sınıf mücadelesi de, işçilerin yaşam koşullarının ağırlaştığı, sendikal hakların gerilediği, grev yasaklarının, baskıların arttığı bu dönemde hatırlanması gereken büyük dersler içeriyor. Tarih 1977’yi gösterdiğinde Kemal Türkler’in başında bulunduğu Maden-İş Sendikası’nda örgütlü işçiler MESS’in karşısına dikilmişlerdi. Ücretlerin arttırılması, çalışma saatlerinin kısaltılması, yıllık izin sürelerinin uzatılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sosyal hakların arttırılması, iş güvencesinin sağlanması, kıdem ve işsizlik tazminatlarının yükseltilmesi talepleriyle mücadeleye girişmişlerdi. MESS bu talepleri karşılamadığı gibi işçilerin iradesini yok saydı. Bunun üzerine örgütlü hareket eden işçilerin 30 Mayıs’ta 31 işyerinde başlattığı ve 15 bin 846 işçinin katılımıyla gerçekleşen grevler 8 ay boyunca sürdü. İşçilerin grevini ezmek isteyen patron örgütü MESS tüm karalamalarına, tehditlerine rağmen başarıya ulaşamadı, örgütlü işçilerin grevini kıramadı. Kazanan, Maden-İş öncülüğünde talepleri için mücadele eden işçiler oldu. MESS grevlerinin 45. yıldönümünde metal işçilerinin mücadelesi bugünün işçilerine yol göstermeye devam ediyor. Aşağıda yer alan broşür tarihe “büyük grev” olarak geçmiş MESS grevleri sürecini aktararak bu deneyimleri bugünün işçilerine taşıyor.