
2 Haziran akşamı Hindistan’ın Orissa eyaletine bağlı Balasore bölgesinde bir tren kazası meydana geldi. İki yolcu treni raydan çıkarak park halindeki yük trenine çarptı. 1200’den fazla insan yaralanırken en az 294 kişi yaşamını yitirdi. Modi hükümeti, yaşanan facianın nedeniyle ilgili bir açıklamada bulunmadı ve sorumlu kendisi değilmiş gibi timsah gözyaşları döktü, bir günlük yas ilan etti, tren seferleri iptal edildi.
Son yıllarda Türkiye’den Pakistan’a, Yunanistan’dan Hindistan’a pek çok ülkede katliam gibi tren kazaları gerçekleşti ve hepsinin nedenlerinin ortak olduğu görüldü. İlk incelemelere göre Balasore’de gerçekleşen kazanın da sinyalizasyon hatası sebebiyle meydana geldiği ortaya çıktı. Seyir halindeki yolcu treni, gelen yanlış sinyal sebebiyle park halinde duran yük trenine çarptı. Ardından ters yönden hareket eden bir diğer yolcu treni ise raylara savrulan vagonlarla çarpıştı.
Demiryolu ulaşımı Hindistan’ın en önemli ulaşım yollarından birini oluşturuyor. Her gün milyonlarca insanı taşıyan demiryolları için gerekli altyapı yatırımları yapılmıyor. İstasyonlarda çalışan işçiler 12 saatlik vardiyalarda, en ağır şartlarda çalışmak zorunda bırakılıyor. Tren yolundaki trafiğin akışını kontrol eden sinyalizasyon sistemleri çalışmıyor. Daha da ötesi çarpışmayı önleyen otomatik fren sistemleri mevcutken Hindistan’da bu sistemin uygulanma oranı sadece yaklaşık yüzde 2. İşçilerin aylar öncesinden sistemlerin çalışmadığını ve işçi eksikliğini dile getirmesine ve çözüm talep etmesine rağmen gerekli önlemler alınmadı. Çıkardığı işçi düşmanı yasalarla saldırılarına sürekli yenilerini ekleyen Modi hükümeti, işçi sınıfını yoksullaştırmakla kalmıyor aynı zamanda canına kast ediyor. Göz göre göre gelen bu facia da gösteriyor ki egemenler ve onların hükümetleri için işçi ve emekçilerin, yoksulların canının bir değeri yok. Tıpkı 28 Şubatta Yunanistan’da, Temmuz 2018’de Çorlu’da meydana gelen tren facialarının da gösterdiği gibi. Kapitalist egemenler için önemli olan tek şey kârlarıdır, sermayelerinin büyümesidir. Her yeni günde örgütsüz olmanın bedelini en ağır şekilde ödeyen işçi sınıfı için alınacak en önemli güvenlik önlemi ise örgütlü mücadeleyi büyütmektir.