
Büyüklerimiz anlatır: Eskiden bir işçi emekli olduğunda kıdem tazminatıyla ev satın alabiliyormuş. Sendikalı işyerinde çalışıp toplu sözleşmelerle ücretlerini yükselten işçiler daha da avantajlıymış. EYT düzenlemesiyle birlikte çalıştığım fabrikada birçok işçi emeklilik için gün saymaya başladı. Kıdem tazminatı tavanının düşüklüğü nedeniyle emekli olmayı Mart ayından Temmuza erteleyen benim gibi işçiler yine şok yaşadılar. Çalıştığımız her yıl için kıdem tazminatı tavanı 23 bin 489 ve bu hesapla 30 yıllık bir işçi bile ev alamaz. Peki, bu nasıl oldu? Kıdem tazminatlarımız nasıl bu kadar eridi?
Kıdem tazminatı tavanı ilk uygulandığında en kıdemli memur maaşının bir yıllık hizmet bedeli olan emekli ikramiyesi tutarı esas alınıyordu. 1982’de yasa ilk kez düzenlendiğinde, bu oran asgari ücretin 7,5 katıydı. Daha sonraki yıllarda örneğin 1990’da bu fark asgari ücretin 5,73 katına kadar geriledi. Kıdem tazminatını bir fona devrederek kaldırmak isteyen AKP iktidarı döneminde bu oran hızla düşmeye devam etti. Kıdem tazminatını patronların üzerinde yük olarak gören iktidar, işçilerin sadece bir kısmının kıdem tazminatı alabildiği gerçeğinden yola çıkarak işçileri kandırıp kıdem tazminatını kaldırmak için fon güzellemesi yapmaya başladı. Sendikalara baskı yaparak, medya aracılığıyla işçi ve emekçileri aldatarak fonu kabul ettirmeye çalıştı. O süreçte büyük bir kampanya yürüten UİD-DER ve ardından çeşitli sendikalar kıdem tazminatının fona devredilmesinin aslında yok edilmesi anlamına geldiğini işçilere anlattılar. Tüm işçilere kıdem tazminatı verilmesini, kıdem tazminatı vermeyen patronların cezalandırılmasını talep ettiler. Sermaye sınıfının planlarına geçit vermediler. Ben ve nice arkadaşım var gücümüzle kampanyaya destek olmuştuk. İktidar bu tepkiler üzerine yasayı geri çekmişti.
Ocak ayında her bir yıl için kıdem tazminatı miktarı asgari ücretin 2 katı kadarken Temmuzda zamma rağmen 1,75 katına kadar gerilemiş oldu. Yani tavan uygulamasının başlamasından bu yana geçen 41 yılda fark asgari ücretin 7,5 katından 1,75 katına kadar düştü! Patronlar kıdem tazminatını kuşa çevirme hedeflerine böylece ulaşmış oldular. Bu işçilerin haklarına yönelik büyük bir saldırıdır. Kıdem tazminatını kâğıt üstünde tanıyıp gerçekte yok etmektir.
Gerçekleri görme zamanı geldi. Kıdem tazminatının ve emekli ücretlerinin iyice düşürülmesiyle 30 yıllık emeğimiz pula döndürülüyor. Bize “çalışmıyorsan öl” deniliyor. Biz işçiler bize yapılan haksızlıklara karşı durmalıyız. Taleplerimizi ortaya koymalı ve savunmalıyız. Kıdem tazminatı tavanının kaldırılmasını, ücretlerimizin sahte enflasyon oranlarına göre değil gerçek enflasyon oranlarına göre belirlenmesini ve derhal yükseltilmesini istiyoruz.