
Artemis Halı’da mücadele eden işçiler kazandı, Gama Tekstil’de direniş başladı
Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde 15 Ağustostan beri iş bırakma eylemi yapan Artemis Halı işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. BİRTEK-SEN, 27 Ağustosta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada işçilerin taleplerinin çoğunun kabul edildiğini fakat işverenin sendikadan istifa etmeleri için işçilere baskı yaptığını duyurdu. İşbaşı yapacak işçilerden e-devlet şifrelerinin istendiğinin, işçilerin uzun saatler bekletildiğinin, bazı işçilere işbaşı yaptırılmayacağı söylentisinin yayıldığının belirtildiği açılamada patron şu sözlerle uyarıldı: “İşçilere üstten bakan kibrinizden ve suç işlemekten derhal vazgeçin. Yarından itibaren bütün işçilere sorunsuz bir şekilde işbaşı yaptırılmazsa, sendikadan istifa dayatması derhal son bulmazsa, yarından itibaren yasal işlemleri başlatır, ardından da işçileri sömürerek yarattığınız o yaldızlı markalarınızın, mağazalarınızın olduğu her yeri eylem alanına çeviririz. Sizi son kez uyarıyoruz!”
Antep’te 3. OSB’de bulunan Gama Tekstil’de de işçiler ücretlerinin yükseltilmesi ve zamanında ödenmesi talebiyle iş bıraktı. Öz İplik-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikada işçiler sendikaya da tepkili. Sendikasız işyerlerinden bile daha düşük ücret aldıklarını belirten işçiler, 13 bin 600 lira olan maaşlarının net 15 bin lira+prim olarak belirlenmesini talep ediyorlar.
Sakarya Adliyesi taşeron işçileri, “tasarruf tedbirleri” gerekçesiyle işsiz bırakılmayı reddediyor
Pandemi döneminde Covid-19 tedbirleri kapsamında denetimli serbestlikten faydalanan hükümlüler, Adalet Bakanlığı bünyesinde taşeron olarak işe alınmışlardı. İktidarın “tasarruf tedbirleri” kararının ardından 69 ilde işçilerin işine son verileceği açıklandı. Karara tepki gösteren Sakarya Adliyesinde çalışan temizlik işçileri, “Adalet Bakanlığından, Adalet İstiyoruz” talebiyle Adapazarı Kent Meydanında 27 Ağustosta basın açıklaması gerçekleştirdi.
İşçiler adına açıklama yapan İsmail Karaoğlu, yıllardır işsiz kalmakla kadroya alınmak arasında yaşadıkları belirsizlikten dolayı maddi, manevi, psikolojik sorunlar yaşadıklarını, bu sıkıntılı sürecin sonunda da işsiz kaldıklarını söyledi. İşçilerin yaş ortalamasının 30’un üzerinde olması nedeniyle tekrar iş bulmalarının zor olduğunu belirten Karaoğlu, siyasi iktidarın ‘tasarruf’ yönteminin işçiler için ne anlama geldiğini şu sözlerle belirtti: “Maliyetlerden kaynaklı tasarruf yapılmak istenirken bizim bırakın tasarruf yapmayı, ailemizi geçindirecek bir maaşımız bile olmayacak.” Karaoğlu taleplerinin işten atma kararından vazgeçilmesi ve taşeronda çalışan işçilerin kadroya alınması olduğunu söyledi.
Trendyol’un Esenyurt deposunda direniş başladı
DGD-SEN ve PTT-SEN, bir yıldır örgütlenme çalışması yürüttükleri Trendyol’un İstanbul Esenyurt deposunda, sendikal baskıların artması ve işyeri sendika temsilcisi Emre Özdek’in işten atılması üzerine 28 Ağustosta direniş başlattı.
Düşük ücretler, zorunlu mesai dayatması, mobbing, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması gibi nedenlerle sendikalaşan işçiler, depo yönetiminin baskısıyla karşılaştılar. Yönetim, öncü işçileri asılsız tutanaklarla yıldırmaya çalıştı. İşçilerin 6 aylık sözleşmelerle çalıştırıldığı depoda çalışma süresi 6 ayı geçen işçiler “sözleşme süreniz bitti” denilerek işten çıkarıldı. Sendikanın örgütlenmesini engellemek için işkolu farklı gösterildi. Buna rağmen sendikal faaliyeti engelleyemeyen işveren, son olarak sendika temsilcisi Emre Özdek’i tazminatsız işten attı.
Direniş alanında yapılan basın açıklamasında “Trendyol’u buradan uyarıyoruz: içerideki işçi kardeşlerimize yapılan baskıya son verin, işçileri işi ve ekmeği ile tehdit etmeyi bırakın. Emre Özdek’i işe geri alın! Taleplerimiz karşılanana, Trendyol depoları örgütlü olana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” denilerek şu talepler sıralandı:
- Atılan işçiler geri alınsın.
- Taşeron kaldırılsın, tüm işçiler Trendyol kadrosuna geçirilsin.
- İşe girişte 5 aylık belirli süreli iş sözleşmesi uygulaması son bulsun.
Amana Foods’da sendika düşmanlığı
Kocaeli Çayırova’da faaliyet gösteren Amana Foods Gıda’da çalışan işçiler Koop-İş Sendikasında örgütlendiler. Sendikayı tanımak istemeyen yönetim, 23 Ağustosta 13 işçiyi sendikadan istifaya zorladı. İşçiler kabul etmeyince işten attı. Ertesi gün de sendikadan istifa baskısını sürdüren işveren bu kez 10 işçiyi daha işten çıkardı. 23 işçinin işten atılması üzerine Koop-İş Sendikası ve işçiler, 28 Ağustosta fabrika önünde eylem yaparak patronun sendika düşmanlığını protesto ettiler. Burada bir konuşma yapan Koop-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Şahin Kaya, Amana patronunun sendikal hak ve özgürlüklere saygı duymadığını belirterek şunları söyledi: “Anayasanın bize tanıdığı her türlü eylem ile haklarımızı arayacağız. Biz her zaman diyalogdan yana olduk ama işveren bunu tercih etmedi. Amana Foods işvereninin emeğe saygısı olmadığı gibi, hukuka da saygısı yok. Bu ülkenin anayasasına ve kanunlarına saygısı yok. Biz tüm iyi niyetimizle işvereni masaya davet ediyoruz. Gelsin sorunu masada çözelim.”
Suriyeli patrona ait olan Amana Foods Gıda’da Türk ve Suriyeli işçiler birlikte mücadele ediyorlar. “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Amana İşçisi Yalnız Değildir” sloganlarının atıldığı eylemde işçiler kararlılıklarını dile getirdiler.