
Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden fazla insanın hâlâ kayıp olması nedeniyle ölü sayısı henüz netleşmiş değil. Libya Kızılayı en az 11 bin 300 kişinin öldüğünü söylüyor. Ölü ve kayıp sayısına dair çeşitli sayılar verilse de yıkımın ve felaketin tablosu çok ağır. Selin denize sürüklediği bedenler kıyıya vurdukça ölü sayısının arttığı, on binlerce insanın evsiz kaldığı, temiz suya, gıdaya ve temel ihtiyaçlara ulaşılamadığı, kolera ve ishal gibi hastalıkların arttığı sel bölgesinde emekçiler tam anlamıyla felaketi yaşıyor.
Hidrologlar tarafından 1998’den beri çatlak olduğu bildirilen Derne’nin iki barajının büyük bir sel sonucunda çökeceğine dair öngörüler ve uyarılar dikkate alınmadı. İki büyük barajın çökmesi sonucunda Libya halkı ve Derne kenti felaketi yaşadı. Emperyalistlerin ve bölge güçlerinin kirli hesapları sonucunda 2011’den bu yana emperyalist paylaşım savaşının en kanlı cephelerinden birine dönüşen ve iç savaş sonucunda iki fiili yönetim bölgesine ayrılan Libya’da uyarılara rağmen barajlarda hiçbir bakım ve onarım çalışması yapılmadı. Savaş koşulları altında acı çeken Libya halkı göz göre göre gelen sel felaketi karşısında da kendi kaderine terk edildi.
libya_6000.webp [1]

Savaşın yarattığı yıkımın ardından sel felaketinin yol açtığı yıkımla birlikte cehennemi yaşayan Libya halkı öfkeli. Sel felaketinin başladığı 10 Eylül gecesinden bir hafta sonra sokaklara çıkan Libyalı emekçiler öfkelerini ve tepkilerini dile getirdiler. 18 Eylülde felaketin hesabını sormak için Derne kentinde protestolar düzenledi. Emekçiler sorumluların soruşturulmasını ve cezalandırılmasını talep ettiler. Ülkenin doğusunu kontrolü altında bulunduran hükümetin başkanı Aguila Saleh’e karşı öfkesini dillendiren emekçiler “Aguila seni istemiyoruz. Tüm Libya kardeştir” sloganlarını attı. Protestolar sırasında Derne Belediye Başkanı Abdulmenam El Ghaithi’nin evi ateşe verilirken, hükümet Ghaithi’nin ve tüm belediye meclis üyelerinin görevden alındığını ve haklarında soruşturma başlatıldığını duyurmak zorunda kaldı. Libyalı emekçiler yaşadıkları büyük acı ve yıkıma rağmen kayıplarının yasını öfkelerini dile getirerek yaşıyor, sokaklara çıkıyorlar. Selin “eşi benzeri görülmemiş bir doğal afet” olduğunu söyleyerek sorumluluğu üzerinden atmaya çalışan hükümet yetkililerinin açıklamalarına kanmayan Libyalı emekçiler gerçek sorumlulardan hesap soruyorlar.