
Direnişçi Agrobay işçilerinden İstanbul’da eylem
Tarım-Sen’e üye oldukları için Kod 46 ile tazminatsız olarak işten atılan Agrobay Seracılık işçileri 20 Eylülde İstanbul’da Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptılar. Rus Başkonsolosluğu önünde yapacakları basın açıklaması polis tarafından engellenen işçiler, çalışma koşullarını ve Agrobay’da yaşanan süreci anlatan dosyayı konsolosluk yetkililerine teslim ettiler.
Almanya Başkonsolosluğu önünde yapılan açıklamada konuşan Tarım-Sen Başkanı Umut Kocagöz, Agrobay Seracılık’ta üretilen domatesin yoğunluklu olarak Almanya’ya ihraç edildiğini, Almanya halkına yedikleri domatesin hangi sömürü ve baskı koşullarında üretildiğini anlatmak amacıyla toplandıklarını, konsolosluk yetkililerine hazırladıkları raporu teslim edeceklerini söyledi. Kocagöz’den sonra söz alan direnişçi Agrobay işçisi Şirin Yıldırım, resmi ve dini bayramların son günlerinde zorla işe çağırıldıklarını, can güvenliği olmadan çalıştıklarını söyledi. Yıldırım, yaşadığı meslek hastalığını şu sözlerle anlattı: “İşten atılmadan önce 1,5 ton asitle çalıştım. Erkek gibi ilaç attım. İlaç attığım için karaciğerimde enzimler yükseldi. Çalıştığımız sürece sakatlandık. Bu nedenle sendikaya üye olalım dedik, kapıda bulduk kendimizi. Bu yüzden çıkarıldık.”
Bir başka direnişçi işçi Behice Karabulut ise sendikaya üye olma nedenlerini maaşların düzensiz yatması, promosyon paralarının verilmemesi, 1 gün işe gidilmediğinde 2 günlük ücret kesilmesi, 1-2 günlük rapor almaları durumunda hafta tatillerinin verilmemesi, Ramazan kolilerinin verilmemesi, trafikten men edilmiş çift katlı araçların servis olarak kullanılması, servis duraklarının kaldırılması olarak sıraladı.
Agrobay işçileri jandarma saldırısına, gözaltılara, yargı baskısına rağmen mücadelelerini sürdürüyor. İşçiler ödenmeyen maaşlarının ve tazminatlarının ödenmesini, işten atılma gerekçesi olarak gösterilen Kod 46’nın değiştirilmesini talep ediyorlar.
Ege Üniversitesi Hastanesi işçilerinin kararlı mücadelesi sonuç verdi
Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş Sendikasının örgütlü olduğu Ege Üniversitesi Hastanesinde çalışan işçiler toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacakları ödenmediği için Ağustos ayında iş bırakma eylemleri yapmışlardı. İşçilerin eylemleri sonrasında alacaklarının bir kısmı ödenmiş, geri kalanının ise Eylül başında ödeneceği sözü verilmişti. Verilen sözlerin tutulmaması üzerine 11 Eylülden itibaren rektörlük önünde bir saatlik oturma eylemi başlatan işçilerin mücadelesi sonuç verdi. Alacaklarının tamamının gece yarısından itibaren ödeneceğinin banka ve hastane yönetimi tarafından teyit edilmesi sonrası işçiler 20 Eylülde eylemlerini sonlandırdılar.
Rektörlük önünde bir açıklama yapan Sağlık-İş Genel Başkan Yardımcısı Adem Sarıçoban, birlikte ve kararlı mücadelelerinin sonucunda kazandıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Bugün itibariyle eylemimizi kazanımla sonuçlandırmış olmanın haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Birlikte mücadele ederek kazandık. Birleşe birleşe hakkımızı aldık.” Sarıçoban, hastane yönetimini eyleme katılan işçilere baskı yapılmaması konusunda uyardı: “Eylem gerekçesiyle keyfi sürgün, baskı, tutanak bu tür şeylere izin vermeyeceğiz. Eğer böyle bir şey söz konusu olursa yeniden eylemlilik sürecine başlayacağız. Biz hiçbir zaman para aldık diye kötü olmayacağız. Bu para alnımızın akıyla kazandığımız paraydı. Bu saatten sonra hakkını arayan işçiye kesinlikle farklı bir müdahale olmasına izin vermeyiz.”